elephant

  1. Noun, Zoology fil
  2. Noun fil
    (Elephantidae).
    Asian elephant = Indian elephant: Asya fili
    (Elephas maximus).

    African elephant: Afrika fili
    (Loxodonta africana).
  3. Noun
    white elephant ile ayni anlama gelir. (a) beyaz fil, (b) gereksiz ve masraflı mülk, bir işe yaramayıp
    başa dert olan mal, (c) külfetli mal, değerli fakat koyacak yer bulunamayan şey, elde bulundurulması güç olan ender raslanır kıymetli mal.
  4. Noun 23"x28" (58.4x71 cm) boyutunda resim/yazı kâğıdı.
birfiil adreslemek Verb
elephant ile ayni anlama gelir. (a) beyaz fil, (b) gereksiz ve masraflı mülk, bir işe yaramayıp
başa dert olan mal, (c) külfetli mal, değerli fakat koyacak yer bulunamayan şey, elde bulundurulması güç olan ender raslanır kıymetli mal.
beyaz fil. Noun
masrafı çok, geliri/değeri az mal. Noun
imhası zor olan fuzulî eşya. Noun
fil elması
(Feronia elephantum).
fil ayağı
(Testudinaria Elephantipes): G. Afrikada yetişen ve yerelmasına benzer yumru kökü yenilen
tırmanıcı bir bitki.
Hottentot's bread ile ayni anlama gelir.
Noun
fil tüfeği: fil ve benzeri hayvanları avlamakta kullanılan büyük çaplı tüfek.
devayıbalığı
(Mirounga angustirostris): eskiden Kaliforniya kıyılarında yaşamış ve şimdi hemen
hemen soyu tükenmiş iri bir cins ayıbalığı.
Noun
eskiden Güney Yarımküresinde bol bol bulunan bir ayıbalığı türü
(Mirounda leonina). Noun
deniz fili (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
filkulağı
(Colocasia antiquorum): yürek biçiminde geniş yapraklı süs bitkisi. Noun
iri begonya, geniş yapraklı bir begonya türü. Noun
fil ayağı
(Testudinaria Elephantipes): G. Afrikada yetişen ve yerelmasına benzer yumru kökü yenilen
tırmanıcı bir bitki.
Hottentot's bread ile ayni anlama gelir.
Noun