endure

  1. Verb dayanmak, mukavemet etmek.
    These statues have endured for a thousand years.
  2. Verb sabretmek, tahammül etmek, katlanmak.
    Those brave people endured much pain. I cannot endure his insolence.
  3. Verb çekebilmek, kaldırabilmek.
  4. Verb sürmek, devam etmek, daimî olmak, yaşamak.
bağırı yanmak Verb
felakete dayanmak Verb
bir şeye bir mevsim boyu tahammül etmek Verb
meşakkate katlanmak Verb
ona tahammül edemiyorum