bir çekişte açılan bir tabaka kâğıt
toplumdan ayrılanları topluma döndürmek
Verb
sürüden ayrılan koyunları sürüye iade etmek
Verb
“kat, misli, kere, defa”.
twofold: iki kat.
to reward tenfold: on misli ödüllendirmek.
The value of this house has increased fourfold since we bought it.
Suffix
(belirtilen sayıda) “parça(lı), -kısım(dan oluşan)”.
Twofold aspect of a problem.
Suffix
epicanthus ile ayni anlama gelir. gözkapağı kıvrımı: Moğol ırkında görülen gözpınarı üzerindeki deri kıvrımı.
(parti politikası) aile ocağına dönmek
Verb
Z biçimi katlanmış ve birbirini takip eden sayfalar
bilgisayar printerlerinde olduğu gibi
bir mektubu katlamak
Verb
bir sayfanın ucunu kıvırmak
Verb
(aşçılıkta yumurta akını vb.) yavaşça katmak, kaşıkla altüst ederek karıştırmak.
fold in beaten egg whites.
bir şeyi kâğıda sarmak
Verb
(a) suya düşmek, sonuç vermemek, sonu gelmemek, foslamak, başarısızlığa uğramak.
He folded up when the prosecutor discredited his story. (b) iflâs etmek, (dükkânı) kapatmak, zarar edip iş hayatından çekilmek.
They folded the business after only two months and with great loss. (c) katlayarak küçül(t)mek.