Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fraudulent
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
hileli, sahte, düzmece, aldatmalı, hile ile ele geçirilen.
fraudulent conversion
: (para) aşırma,
aşırtı, ihtilâs.
by fraudulent means
: hile ile, sahtekârlıkla, hileli yollardan.
Adjective
hileci, hilekâr, sahtekâr, dolandırıcı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
fraudulent act
emniyeti suiistimal etme
fraudulent act
hileli fiil
fraudulent act
dolandırıcılık
fraudulent act
dolandırıcılık fiili
fraudulent act
güvenliği kötüye kullanma
fraudulent activity
dolandırıcılık fiili
fraudulent alienation
sahte devir ve temlik
fraudulent alienee
kendisine sahte devir ve temlikte bulunulan kimse
fraudulent alteration
tahrif
fraudulent alterations
tahrifat
fraudulent balance sheet
hileli bilanço
fraudulent balance sheet
tahrif edilmiş bilanço
fraudulent balance sheet
sahte bilanço
fraudulent bankrupt
hileli iflas
fraudulent bankrupt
hileli müflis
fraudulent bankrupt
dolanlı müflis
fraudulent bankruptcy
hileli iflas
fraudulent bankruptcy
dolanlı iflas
Noun, Law
fraudulent borrower
batakçı
fraudulent breach of trust
güveni kötüye kullanma
fraudulent claim
sigorta dalaveresi
fraudulent concealment
akitlerden birinin bildirilmesi gereken esaslı bir hususu veya ayıbı diğer akitten bilerek ve onu akit
yapmaya sevk etmek amacıyla gizleme
fraudulent conversion
güveni kötüye kullanma
fraudulent conversion
ihtilas
fraudulent conversion
yolsuzluk
fraudulent conveyance
hileli temlik
fraudulent conveyance
hileli devir
fraudulent conveyance
hileli temlik (bir menkul veya gayri menkulün alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla başkasına devir ve temliki
fraudulent creditor
hilekâr alacaklı
fraudulent dealing
dolandırıcılık
fraudulent device
dolandırma vasıtası
Noun
fraudulent entry
hileli giriş kaydı
fraudulent entry
hatalı kayıt
fraudulent gains
dolandırıcılıktan elde edilen kazanç
fraudulent impression
izinsiz baskı
fraudulent intent
dolandırıcılık niyetiyle
fraudulent misrepresentation
yalan beyan
fraudulent misuse of funds
fonun kötüye kullanılması
fraudulent nature
sahtekâr karakteri
fraudulent overcharge
gabin
fraudulent overcharge
kazık
fraudulent party
dolandıran taraf
fraudulent practices
sahtekârlıklar
Noun
fraudulent preference
(iflas) alacaklı tercih etme
fraudulent preference
kayırma
fraudulent purposes
dolandırıcılık niyetiyle
fraudulent representation
bir akit tarafından akdin konusu ile ilgili ve diğer tarafın akde girişmesini sağlamak amacıyla yapılan sahte beyan
fraudulent representations
yanlış bilgi veren ve aldatmacayı hedefleyen bildiri
fraudulent representations
yanıltıcı beyanlar
Noun
fraudulent sales
hileli satışlar
Noun
fraudulent trading
dolandırıcılık
fraudulent transaction
hileli muamele
fraudulent transfer
hileli devir
fraudulent transfer
sahte devir
fraudulent transfer of property
hileli mülkiyet devri
Noun, Law
for fraudulent purposes
dolandırıcılık niyetiyle
make a fraudulent conveyance
müflisin alacaklısının haklarına tecavüz etmek
Verb
with fraudulent intent
dolandırıclık niyetiyle
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.