freely

  1. Adverb özgürce
  2. Adverb kolayca, isteyerek, gönül rızasıyla, bile bile.
    I freely admit that what I said was wrong.
  3. Adverb açıkça, doğruca, dobra dobra, sakınmadan, çekinmeden, hiçbir şeyi gizlemeden.
    You may speak quite
    freely in front of me; I shan't tell anyone what you say.
  4. Adverb serbestçe.
    Oil the wheel, then it will turn freely.
  5. Adverb bol bol, cömertçe.
    He gives freely to many organizations that help the poor.
  6. Adverb fazlaca, ziyadesiyle.
keseden harcamak Verb
rahata kavuşmak, rahatlamak, rahat nefes almak.
Now that the crisis was over, he could breathe freely.
serbestçe dolaşmak Verb
serbestçe ithal etmek Verb
serbestçe dolaşmak Verb
bol keseden harcamak Verb
serbestçe yer değiştirme hakkı
serbestçe yer değiştirme hakkı, serbest dolaşım hakkı
konvertibl paralar Noun
serbest dalgalanan döviz kurları Noun
serbestçe devredilebilir
çok içki içmek Verb