örgütler tarafından avlanacak olan hayvanların sağladığı
çevresi parmaklıklarla çevrili alandaki vahşi hayvan avı
uzun arayıştan sonra bulmak
Verb
yönetici gibi yüksek düzeyde görev yapabilecek kişileri istihdam etmek için arama
birinin eline torbayı verip av bekletmek suretiyle yapılan şaka.
define arama, saklanmış bir şeyi bulma oyunu.
âsileri sindirme: düzene baş kaldıranları bulma/yakalama hareketi.
Noun
bir izin peşinden gitmek
Verb
servet peşinde olmak
Verb
şan şeref peşinde olmak
Verb
bir suçluyu yakalayıncaya kadar peşini bırakmamak
Verb
her yeri aramak, aramadık yer bırakmamak.
She hunted high and low for the missing ring.
kayıp bir vasiyetnameyi köşe bucak aramak
Verb
eski bir hatıra defteri eline geçmek
Verb
eski dostları aramak
Verb
eski kayıtları araştırmak
Verb
aramak, araştırmak, arayıp bulmak.
I'll hunt up another tennis racket.
bir işi gönülsüz yapmak
Verb
avcı borusu: sabahleyin avcıları uyandırmak için çalınan kıvrak hava.
Noun
Tavşana kaç, tazıya tut demek.
Tavşana kaç, tazıya tut demek. (Zıt iki fikrin ikisini de kabul etmek).