hunting

  1. Noun, Hunting avcılık
  2. avla(n)ma, ava çıkma.
    fox hunting: tilki avı.
    go a hunting: ava çıkmak.
    go house hunting:
    (kiralık) ev aramak.
  3. Electronics salınım, salınma: dönen bir elektromekanik makinenin (örneğin senkron motorun) ortalama bir konum etrafında
    eşsüreli titreşimler yapması.
  4. av+, avda kullanılan, avlanmaya yarayan.
Bitkisel ve hayvansal üretim ile avcılık ve ilgili hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 01) Noun, Trades-Professions
Avcılık, tuzakla avlanma ve ilgili hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 01.7) Noun, Trades-Professions
Avcılık, tuzakla avlanma ve ilgili hizmet faaliyetleri (NACE kodu: 01.70) Noun, Trades-Professions
ucuza düşürmek için fırsat arama
borsa spekülasyonu yapma
borsada fırsat kollama
antika eşya arama
(Br) kiralık daire aranıyor
tilki avı. Noun
ava çıkmak Verb
antika eşya aramaya çıkmak Verb
avlanmak Verb
ava çıkmak Verb
ev arama
iş arama
aslan avı
borsa oyunu
sualtı avcılığı Noun
oy avcılığı
av kulübesi.
madenî saat kapağı.
crop ile ayni anlama gelir. binici kırbacı.
av köpeği.
ava çıkma
avcılık malzemeleri Noun
av malzemeleri Noun
av alanı.
av borusu.
avcı borusu.
av bıçağı.
cheetah.
av ruhsatı
avlanma ruhsatı
köşk
av kulübesi Noun
av evi
avlanma izni
(US) av müsaadesi Noun
(US) avlama izni
av müsaadesi Noun
av tüfeği Noun, Hunting
av sezonu
av köşkü.
av bayisi Noun, Hunting
kapaklı saat, avcı saati.
antika meraklıları için uygun yer.
(Amerikalı kızılderili savaşçıların öldükten sonra gideceklerine inandıkları) av cenneti. Noun
beleş/kelepir mal elde edilen yer/depo/kaynak.
Junkyards have become happy hunting grounds for the
man in search of spare parts.
Noun
(Kızılderililere göre) cennet.