gümüş

Turkish-English Translation

  1. Noun, Chemistry silver
  2. Noun, Chemistry Ag
  3. metallic currency
  4. nonmonetary investments
  5. made of silver
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

adi madenlerle karışık külçe gümüş
base bullion
külçe altın veya gümüş
commercial bar
külçe halinde gümüş
silver bar
külçe halinde gümüş
silver in ingots
saf gümüş
fine silver
som gümüş
solid silver
gümüş alaşım
silver alloy
gümüş alaşımı
standard silver
gümüş ayar işareti
standard mark
gümüş ayarı
silver standard
gümüş balığı
Boyer's sand smelt Noun, Zoology
gümüş eşya
silverware
gümüş eşya
silver
gümüş gibi
silvery
gümüş gol
silver goal Noun, Sports
gümüş içermek
to carry silver Verb
gümüş kaplama
silver plated
gümüş kaplama
silver plate
gümüş kaplamak
to silver Verb
gümüş karşılığı olan kâğıt para
silver certificate
gümüş küçük para
loose silver
gümüş külçe
silver bullion
gümüş külçe
bar silver
gümüş külçesi
bar silver
gümüş külçesi
silver bar
gümüş kurşun
silver bullet Noun
gümüş kuyumcusu
silversmith
gümüş madalya
silver medal Noun, Sports
gümüş madeni ocağı
silver mine
gümüş miyar rejimi
silver basis
gümüş olarak değeri
value in silver
gümüş oranı
percentage of silver
gümüş para
silver coinage
gümüş para
silver currency
gümüş para
silver
gümüş para
white money
gümüş para
piece of silver
gümüş rengi
silver
gümüş sikke
silver coin
gümüş sofra takımı
silverware
gümüş standardını benimseyen ülke
silver standard country
gümüş tabak
silver plate
gümüş takımlar
table plate
(500 ölçü saf gümüş , 400 ölçü bakır ve 100 ölçü nikel
standard silver
altın , gümüş , bakır-nikel'den yapılmış para
metallic currency
altın ve gümüş eşyayı işleyenin işareti
countermark
altın ve gümüş külçe satın alma
bullion office
altın ve gümüş para
gold and silver currency
altın ve gümüş stoklarıyla desteklenen para
representative money
altın veya gümüş para
real money
altın veya gümüş sofra takımı
plate
bir memleketin altın ve gümüş rezervleri
gold and silver holdings of a country Noun
derinsu gümüş balığı
argentine Noun, Zoology
diğeri gümüş iki değerli madenden yapılmış para
mixed currency
içindeki gümüş veya altın miktarı azaltılmış madeni para
debasement of coin (age)
iki şilin değerinde gümüş para
florin
kâğıt paranın gümüş madenine çevrilebildiği
silver standard
külçe altın ve gümüş ticareti
bullion trade
Londra altın ve gümüş piyasası
the bullion market
meskûkâtın gümüş ayarını yükseltmek
to appreciate the coinage Verb
tümü ile altın ve gümüş para
full- bodied currency
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tabiatta altın, bakır, bâzan platinle birlikte ... olan metal element, sim
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.