iyi niyetli olduğunu iddia etmek
Verb
iyi niyetini belirtmek
Verb
sözünün eri olmak, vaadini /sözünü tutmak.
birinin şöhretini kıskanmak
Verb
yaptığı iyi işler için ödüllendirilmek
Verb
bulunduğu mevkiden çok daha iyisine layık olmak
Verb
sevindirmek, içini/gönlünü ferahlatmak.
parasının karşılığını almak
Verb
karınca kararınca yardım etmek
Verb
birine ağzına geleni söylemek
Verb
parasını iyi bir şeye yatırmak
Verb
talebinde haklı olduğunu ispatlamak
Verb
iddialarını kanıtlamak
Verb
hizmet teklifinde bulunmak
Verb
iyi niyetini ileri sürmek
Verb
iyi niyetini mazeret olarak ileri sürmek
Verb
iyi niyetini göstermek
Verb
memnun olmadığı halde memnun görünmek
Verb
başarısını iyi eğitime atfetmek
Verb
(US) çiftliğini uygun bir fiyata satmak
Verb
kendini iyi hissetmek
Verb
gelirin artması ile birlikte kendisine olan salt talebin arttığı mal
görgü kurallarına dayanarak verilen karşılık
maddi değeri olmayan ve gerçek bir fedakârlığı temsil etmeyen şefkat gibi bir şey
(İskoçya) jüri üyeleri
Noun
(borsada) teslim edilebilir
partinin iyiliğini her şeyin üstünde tutan politikacı
amaca uygun teklif mektubu
borsada belirtilmiş bir fiyat
belirtilmiş bir süre içinde
iptal edilmediği ya da değiştirilmediği takdirde menkul kıymetler ya da emtia alımı ya da satımı emri
itiraz kabul etmez mülkiyet