grievance

  1. Noun mağduriyet
  2. Noun şkâyet/hoşnutsuzluk kaynağı/sebebi, şikâyete sebep olan hal/durum, keder/üzüntü veren şey.
  3. Noun yakınma, şikâyet, hoşnutsuzluk, haksız bir muameleye karşı duyulan memnuniyetsizlik.
    She has a very
    real grievance against the hospital, since the operation which ruined her health.
  4. Noun haksız muamele etme, kötülük yapma.
şikâyetini bildirmek Verb
müşteri şikâyeti
bir şikâyetin icabına bakmak Verb
bir şikâyeti halletmek Verb
özel dert.
haksızlığı gidermek, şikâyet sebebini ortadan kaldırmak.
şikâyetlerin hakem kurulunda incelenmesi
şikâyet kurulu: şikâyetleri dinleyip sebeplerini ortadan kaldırmak amaciyle, işçi birlikleri ve işverenlerden kurulan karma kurul.
(US) işçilerin mağdur oldukları konusunda şikâyeti
şikâyetlerin çözüm yöntemi
birisi hakkında şikâyette bulunmak.
kolluk şikayet büroları Noun, Public Administration
bir şeyi şikâyet etmek Verb
şikâyet vesilesi
sendika şikâyet komitesi