heads

English-Turkish Translation

  1. Adjective (yazı-tura atmada) tura.
    On the first toss, the coin came up heads.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

put one's heads together
kafa kafaya vermek Verb
crowned heads
taçlı başlar Noun
flow by heads
(petrol kuyusu) sarsıntıyla akmak Verb
treat a question under several heads
bir konuyu türlü açılardan ele almak Verb
heads of a charge
bir suçlamanın dayanağı
heads of a speech
bir konuşmanın ana başlıkları Noun
heads of an agreement
bir sözleşmenin ana başlıkları Noun
heads of negotiations
başlıca müzakere konuları Noun
heads or tails
yazı mı tura mı
heads or tails
yazı tura
heads up
(film makarasının) filmin ilk karesinden başlayarak projeksiyona gösterime hazır olması
heads up!
dikkat! dikkat et/edin!
Heads up! The principal's coming.
heads up!
yukarı bak! dikkat! başını koru!: yukarıdan gelen bir tehlikeye, alçak geçide vb. karşı uyarmak için söylenir. Exclamation
give a heads up about ...
... hakkında uyarmak Verb
give a heads up about ...
...i önceden haber vermek Verb
lay heads together
(a) danışmak, istişare/müzakere etmek, başbaşa/kafa kafaya vermek, (b) (gizlice anlaşarak) entrika çevirmek,
fesat kurmak/tasarlamak, dolap çevirmek.
lay heads together
(a) başbaşa/kafa kafaya vermek, danışmak, istişare/müzakere etmek, (b) (gizlice anlaşarak) entrika/dolap
çevirmek, birlikte fesat kurmak/tasarlamak.
lay our heads together
başbaşa vermek Verb
put heads together
(a) başbaşa/kafa kafaya vermek, danışmak, istişare/müzakere etmek, (b) (gizlice anlaşarak) entrika/dolap
çevirmek, birlikte fesat kurmak/tasarlamak.
put heads together
başbaşa vermek.
toss heads or tails
yazı tura atmak Verb
Two heads are better than one.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Sentence
Two heads are better than one.
Akıl akıldan üstündür. Sentence
English-Turkish phrases from Zargan's own database