hire

  1. kiralamak, kira ile tutmak.
    He hired a car and a man to drive it.
  2. ücretle tutmak.
  3. işe almak, iş vermek, (ücretle) istihdam etmek.
  4. kira, ücret.
    to pay for hire of a room.
    to work for hire: ücretle çalışmak.
  5. kiralama, kira ile tutma.
  6. kiralanma.
paralı emanetçi
para karşılığı yapılan emanetçilik
kirası işlemez durumda olmak Verb
kirası işler durumda olmak Verb
ücretli taşıma
ivazlı nakliyat
çartır kiralama
çarter kiralama
kiralık.
They have boats for hire.
tam çartır kiralama
helikopter kiralama
kiralamak Verb
kiraya vermek Verb
kiralamak Verb
bir şeyi kiralamak Verb
(US) yeni alınan işçi
yeni alınan işçi
kiralık
(taksi şoförü , Br) müşteri beklemek Verb
müşteri için dolaşmak Verb
kiralık şoförsüz arabalar Noun
(US) depo kirası
araba kiralamak Verb
kiralamak Verb
isticar etmek Verb
kiralama şartları Noun
tutmak Verb
ivaz karşılığı çalışmak Verb
araba kiralamak Verb
kilometre başına otomobil kiralamak Verb
konser salonu kiralamak Verb
kadro kiralamak Verb
tayfa kiralamak Verb
kiralık katil tutmak Verb
katil kiralamak Verb
gemiye tayfa yazmak Verb
hizmetçi kiralamak Verb
(US) avukat tutmak Verb
işe alıp atmak Verb
en basit bir nedenle çalışanları işten atan işveren
işçiyi günlük çalıştırmak Verb
gündelik kiralamak Verb
işçiyi günlük çalıştırmak Verb
aylığına kiralamak Verb
kiralık araba
kiralık araba şoförü
kira bedeli
eşya kiralama
akıl danışmak Verb
bir kasanın kiralanması
iş bulmak, işe/memuriyete girmek.
birinin hizmetine girmek Verb
kapılanmak Verb
ücretle çalışmak, ücretli iş bulmak, kiraya vermek.
She hires herself out as baby sitter: Ücretle
küçük çocuklara bakıyor.
He hired out his car: Arabasını kiraya verdi.
kira bedeli
(Br) taksitli satın alış
(Br) taksitle satın alma
(Br) taksitle ödeme kanunu
(Br) taksitle ödeme işleri Noun
(Br) ödemesi taksitle yapılan seri reklam
(Br) taksitle satış sözleşmesi (alıcı , bir malı satın alma hakkı ile birlikte kiralar ve ancak son taksit
ödendiğinde malın sahibi olur
(Br) mülkiyeti saklı tutarak kredili ödeme sözleşmesi
(Br) taksitle ödeme kredisi
(Br) taksitle ödeme yapan müşterinin fişi
(Br) taksitle ödeme harcı
(Br) taksitle ödeme taahhütleri Noun
(Br) finans kurumu (faaliyet sahası kredili satışlara finansman sağlamak olan şirket
(Br) taksitle ödeme finansman işi
taksitle satış sözleşmesi
(Br) taksitle ödeme alacaklısı
(Br) taksit borçları Noun
(Br) taksitli ödeme kurumu finansmanı
(Br) taksitli ödeme formu
(Br) taksitli ödeme rizikosu Noun
(Br) taksitli ödemede taksit tutarı
(Br) taksitli ödeme tutarı
(Br) taksitli ödeme senedi
(Br) taksitli ödeme süresi
(Br) taksitle satış fiyatı (satın alınan malın peşin fiyatı , tüm faiz giderleri ve giderlerden oluşur
(Br) taksitli ödeme nizamnamesi
(Br) taksitli ödeme tahditleri Noun
(Br) bir taksit anlaşması altında yapılan satış
(Br) taksitli ödeme cirosu Noun
(Br) taksitli ödeme sistemi
(Br) taksitli ödeme şartları Noun
(Br) taksitli ödeme muamelesi
(US) birini kiralamak Verb
(Br) uzun vadeli kiralama ile iktisap edilen değer
(Br) taksitli ödeme kredisi almak Verb
48 saat kira işlemeyeceği
geminin makine arızası gibi nedenlerle manevradan
hareketten örneğin 48 saat süre ile aciz kalması durumunda
kiranın süre bitiminde yeniden işlemeye başlayacağı klozu
(Br) taksitle mobilya satın almak Verb
(Br) taksitle satın almak Verb
(Br) otomobil kiralama ticareti
(Br) otomobil kiralama firması
(Br) otomobil kiralama servisi
taksitle satış sözleşmesi
(Br) taksitle ödeme şartıyla sahip olmak Verb
bir salonun kirasını ödemek Verb
(Br) taksitle satmak Verb
(Br) taksitle satmak Verb
birini kiralamak Verb

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kamaşmış, donuk, fersiz