gerekli paranın sigorta şirketine yatırılmasından hemen sonra ödemelerin alacaklıya ödenmeye başlandığı emeklilik maaşı türü
sigorta poliçesinin alındığı anda ya da altı ay sonra başladığı hayat sigortası
Noun
(sigorta) hemen yapılan yardım
belirli bir sonucu doğuran en son neden
sonuç ile doğrudan doğruya nedensellik ilişkisi olan neden
dolaysız kurucu: bir tümceyi oluşturan kısımlardan herbiri.
“He ate his dinner” tümcesinin dolaysız
kurucuları
“He” ve
“ate his dinner.” dir. ultimate constituent
Noun
anlık veri
Information Technology
mirasın birinci derecede fürua
birinci derecede kanuni mirasçıya intikal
derhal kullanılabilir durumdaki satın alma gücü
derhal yapılması gereken ihbar
(sigorta poliçesi) hasar bildirisi
bir tehlikenin her an yer alabilme olasılığı
hemen emri (derhal yerine getirilmesi yoksa iptal edilmesi için verilen borsa emri
(poliçe) direkt hak sahibi
kira süresi sonunda evin ev sahibine hemen iadesi
Noun
vakit geçirmeden alınan önlemler
Noun
(sigorta poliçesi) hasar bildirisi
hemen teslime hazır mallar
Noun
hemen taşınılabilecek şekilde kiraya verilmek
Verb
hemen taşınmak üzere kiraya vermek
Verb
hemen taşınmaya hazır olarak kiraya verilmek
Verb
hemen paraya çevrilme katsayısı
hemen paraya çevrilebilme katsayısı
birinci derecede likidite katsayısı
hemen cevap beklemek
Verb
hemen teslim edilmek üzere
resmi açılış hemen başlanacak iş olanağı
...'in hemen civarında
Adverb
...'in yakınlarında
Adverb
...'in hemen yakınlarında
Adverb
...'in burnunun dibinde
Adverb
yakın civarda oturmak
Verb
acilen harekete geçilmesini talep etmek
Verb
boş teslim ev kiralamak
Verb
kısa bir vade sonunda ödenecek borç
birbiriyle hemen kaynaşmak
Verb
hemen hareket geçmek
Verb
vakit geçirmeden önlem almak
Verb
kişinin kişisel kullanımı altındaki eşya
satılık bir evin derhal kullanılabilir