Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
imposition
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
yükle(t)me, tahmil etme (zorunluluk /mecburiyet) yükleme, mecbur etme, yükümlülük altına sokma, (vergi)
koyma/tarhetme.
Everyone grumbled at the imposition of new taxes.
Noun
yükümlülük, mükellefiyet, angarya, yük, (vergi, ceza vb.), zorunluluk, mecburiyet.
Noun
aldatma, kandırma, hile, tezvir.
Noun
usandırma, bıktırma, bezdirme, taciz (etme).
Noun
haksızlık, zulüm, haksız talep.
It's an imposition to ask to stay at work till 7 o'clock at night.
Noun
zahmet (verme), rahatsız etme.
Would it be an imposition to ask you to mail this parcel?
Zahmet
olmazsa şu paketi postaya atar mısınız?
Noun, Printing
dizme, tertipleme, düzenleme, tanzim etme, dizilmiş sayfaları basılacak şekilde sıraya koyma.
Noun
(kilisede takdis için) elini üzerine koyma.
Noun
öğrenciye ceza olarak verilen ev ödevi/yazı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
(task) imposition
tahmil
(tax) imposition
tarh
falsehood fraud and wilful imposition
dolandırıcılık ve kasti hile
falsehood fraud and wilful imposition
sahtekârlık
imposition of a fine
bir para cezasının kesilmesi
imposition of a penalty
ceza uygulama
imposition of an embargo
ambargo uygulanması
imposition of martial law
sıkıyönetim koyma
imposition of penalty
cezalandırma
Noun, Criminal Law
imposition of taxes
vergi koyma
imposition on sb's kindness
birinin iyiliğinden yararlanma
the imposition of sanctions
yaptırımların konması
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.