incoherent

English-Turkish Translation

  1. Adjective tutarsız, bağdaşmaz, rabıtasız, irtibatsız, birbirini tutmaz, anlaşılmaz, anlamsız, manasız.
    The incoherent
    words of a madman.
  2. Adjective abuk sabuk, ne söylediğini bilmez, sapıtmış (kimse).
    He became quite incoherent as the disease got
    worse: Hastalık ilerledikçe büsbütün sapıttı.
  3. Adjective gevşek, dağınık, kolayca dağılabilen.
    incoherent dust.
  4. Adjective âhenksiz, düzensiz.
  5. Adjective uyuşmaz, farklı, bağdaşmaz.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition