kirik

Turkish-English Phrases

(arkeoloji) kırık çömlek parçası
pot shred Noun
açık kırık
open fracture Noun, Medicine
açık kırık
compound fracture Noun, Medicine
bileşik kırık
open fracture Noun, Medicine
bileşik kırık
compound fracture Noun, Medicine
kalbi kırık
broken-hearted
kırık
fracture
kırık
breach
kırık
hurt
kırık
a broken piece
kırık
fragment Noun
kırık
offended
kırık
mongrel
kırık
break
kırık
broken
kırık
hybrid
kırık
failing grade
kırık
shattered
kırık
split
kırık
check
kırık
chip
kırık
cracked
kırık
dicky
kırık
fault
kırık
haywire
kırık
mammock
kırık bedeli
breakage
kırık bir pencereyi onarmak
to mend a broken window Verb
kırık bir pencereyi tamir etmek
to mend a broken window Verb
kırık cam
cullet Noun, Environment-Ecology
kırık çıkık tahtası
splint Noun
kırık dal
snag
kırık diş
snag
kırık dökük
candle end
kırık dökük
disjointed
kırık dökük
broken
kırık dökük
(furniture) broken or worn out
kırık kemiğe alçı
cast
kırık lot
odd lot
kırık parça
fragment Noun
kırık yüzey
fault plane
maneviyatı kırık
weighed down
servikal kırık
cervical fracture Noun, Medicine
servikal kırık
broken neck Noun, Medicine
umudu kırık
bitter
Turkish-English phrases from Zargan's own database

kırık
Kırılmış olan
kırık
Bir kadının ... dost, aftos
kırık
Fay