livable

English-Turkish Translation

  1. Adjective (içinde) yaşanabilir, oturulabilir, iskâna uygun/elverişli.
    This house is not livable = liveable.
  2. Adjective yaşamaya değer.
    a livable = liveable life. Something to make life seem more livable = liveable.
  3. (a) (bir kimse ile birlikte) yaşanabilir, geçinilebilir, (b) çekilir, tahammül edilebilir.
    Such behavior
    is not livable = liveable. The pain is bad, but it is livable = liveable.
  4. (bkz: livability ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

livable liveable
çekilebilir
livable liveable
içinde yaşanabilir
livable liveable
katlanılabilir
English-Turkish phrases from Zargan's own database