majesty

  1. Noun görkem(lilik), ihtişam, heybet, haşmet, şevket, celâl.
    The snow-covered mountains in their majesty.
  2. Noun egemenlik, hükümranlık, hakimiyet.
    The majesty of the law.
  3. Noun kral veya eşine verilen unvan.
majesteleri Noun
(Br) yetkili kraliyet tedarikçi firması (saraya mal veren kuruluş
vatana ihanet suçu
haşmetli
Haşmetmaab Kral Hazretleri.
Her gracious Majesty Queen Elizabeth.
hükümdara karşı işlenen suç/ihanet. Noun, Law
töreye/an'aneye saldırı/tecavüz. Noun
hükümdara karşı işlenen suç/ihanet. Noun, Law
töreye/an'aneye saldırı/tecavüz. Noun
haşmetmeab'
Haşmetmeap, majeste, Zatı Şahane, Haşmetlû Kral(içe) Hazretleri.
(Br) Kraliçe için çalışmak Verb
(Br) ücretsiz posta servisi
kraliçenin hizmetinde
(Br) İngiliz Merkez Bankası'ndaki Devlet Hesabı
kraliçenin hizmet inde