maturity

  1. Noun olgunluk, erginlik, kemal.
  2. Noun tam gelişme, tekâmül, mükemmeliyet. When their plan reached maturity, they were able to begin.
  3. Noun, Public Finance (a) süresi dolma, vadesi gelme, (b) süre, vade, ödeme tarihi.
vadeden önce muacceliyet kesbetmesi
reşit olma çağı
olgunluk çağı
vadesi geldiğinde ödenecek meblağ
vadenin kabulü
poliçenin vadesinin geldiği gün
senedin vadesinin geldiği gün
ermek Verb
vadesi gelmek Verb
vadesinde
vadesinde
daha sonraki vadelerde daha yüksek meblağların ödenmesini gerektiren tahvil
geri kalmak Verb
vadesinden önce
olgunlaştırmak Verb
vade değeri
vadesinde ödenir
ana para ödemesi Noun, Banking
vade bitimi
vade hulul tarihi
vade sonu Noun, Commerce
vade günü
ekonomik olgunluk
vadesinde bir senedi ödemek Verb
bir poliçenin protesto süresi geçtikten sonra ciro edilmesi
ahlak olgunluğu
(US) mecburi vade
mecburi vade
vadesi geldiğinde
vadesinden önce ödemek Verb
vadesinde ödenir
vadesinden önce
poliçeye vadesinde hüsnü-kabul göstermek Verb
poliçeye vadesinde hüsnü kabul göstermek Verb
tekemmül etmek Verb
vadesinde itfa
vadesinde geri ödeme
bono kırdırmak Verb
kısa vade
vadesi kadar
vadesine kadar
vade sonundaki değer
vade yılı
yüzde olarak ifade edilen vadeye kadar olan verim
ödeme tarihi
vade bitimi
vade sonu Noun, Commerce
vade tarihi
(hayat sigortası) vadesi gelen prim payı
(tickler , US) vade tarihlerinin tutulduğu defter
vade uyumsuzluğu Noun, Banking
vade uyuşmazlığı Noun, Banking
olgunluk modeli Management
bir poliçenin vadesi Noun
bir alacağın vadesi Noun
hululu vade
yaş olgunluğu
muhakeme olgunluğu
ibrazında ödenme
bir tahvilin nominal değeri ile itfa değeri arasındaki fark
vade tarihi
ihraç tarihinden üç ay sonra vadesi gelecek
borç ve vadeleri gösteren defter
vade sonundaki değer
vade değeri
her gün vadesi gelen hesap miktarının çabuk görülebilmesi için akseptansların vade tarihlerine göre tutulduğu muhasebe yöntemi
ölüm ve vade gelimi ödemeleri (hayat sigortalarında tazminatın ölüm veya hayatta kalma halinde muayyen
bir yaşa kadar mukavele ile belirlenmiş bir mik