milyonda bir ihtimal, çok zayıf ihtimal.
arkasında milyonluk servet bırakarak ölmek
Verb
eşsiz, (dünyada) eşi bulunmaz/bir tane.
She thinks her husband is a man in a million: Kocasının
dünyada eşi bulunmaz sanıyor.
She is one in a million: Dünyada bir tanedir/eşsizdir.
en azından bir milyon eder
kendini çok zinde ve mutlu hissetmek
Verb
asla, kat'iyen, dünyada, kıyamet kopsa, yer yerinden oynasa.
I will not do it in a million year: Dünyada yapmam.
milyoner olmak, milyonlar kazanmak.
yüz milyon lira vurmak
Verb
son derece mutlu hissetmek, büyük bir huzur ve saadet içinde olmak.
milyonlarca dolarlık işlem
milyonlarca liralık işlem