muhtelif

Turkish-English Translation

  1. Adjective various
  2. different
  3. varied
  4. diverse
  5. assorted
  6. Adjective miscellaneous
  7. multifarious
  8. variegated
  9. sundry
  10. several
  11. of various sorts
  12. parti-colo(u)red
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

muhtelif alacaklar
miscellaneous receivables Noun
muhtelif alacaklılar
sundry creditors Noun
muhtelif alındılar
sundry receipts Noun
muhtelif bilanço masrafları
other expenses Noun
muhtelif borçlar
sundry money owing
muhtelif borçlar
miscellaneous payables Noun
muhtelif çalışma süreleri
different periods of employment Noun
muhtelif emtia
general commodities
muhtelif eşya taşımacılığı
general commodities trucking
muhtelif gelirler
miscellaneous income Noun
muhtelif giderler
sundry expenses Noun
muhtelif giderler
sundries Noun
muhtelif kalemler
miscellaneous items Noun
muhtelif kanunları bir arada toplayan kitap
corpus juris
muhtelif kısımları ihtiva eden akit
divisible contract
muhtelif kıymetli kâğıtlar piyasası
miscellaneous market
muhtelif mallar
nonspecified goods Noun
muhtelif masraflar
miscellaneous expense Noun
muhtelif masraflar
promiscuous charges Noun
muhtelif masraflar
miscellaneous expenses Noun
muhtelif menkul değerler
miscellaneous securities Noun
muhtelif meseleler
several matters Noun
muhtelif muharip sınıflar
combined arms Noun
muhtelif seriler halinde çıkarılan hisse senetleri
classified stock Noun
muhtelif seriler halinde çıkartılan hisse senetleri
(US) classified stocks Noun
muhtelif şeylerle karışık sermaye
blended fund
muhtelif tarihlerde
from time to time Adverb, Law
muhtelif tarihlerde
at various times Adverb
muhtelif tarihlerde
on various dates Adverb
muhtelif vadeleri olan senetler
papers with various periods to run Noun
muhtelif yatırımlar
miscellaneous investments Noun
muhtelif yatırımlar (menkul değerler
other investment (securities)
muhtelif yatırımlar ve faizler
(balance sheet) sundry investments and interest Noun
muhtelif yerlerde
passim Adverb
muhtelif yük taşıyan yük gemisi
general cargo liner
muhtelif zamanlarda
from time to time Adverb, Law
muhtelif zamanlarda
at different times
muhtelif zamanlarda
at various times Adverb
muhtelif zamanlarda menkul kıymet alımı
scale buying
(bilanço) muhtelif borçlar
sundry liabilities Noun
(bilanço) muhtelif borçlar
(balance sheet) other liabilities Noun
(bilanço) muhtelif borçlar
other liabilities Noun
(bilanço) muhtelif değerler
sundry securities Noun
(bilanço) muhtelif gelirler
miscellaneous revenues Noun
(bilanço) muhtelif gelirler
miscellaneous income Noun
(bilanço) muhtelif gelirler
sundry receipts Noun
(bilanço) muhtelif masraflar
other expense
(bilanço) muhtelif masraflar
sundry expenses Noun
(bilanço) muhtelif varlıklar
miscellaneous assets Noun
(bilanço) muhtelif yatırımlar ve faizler
sundry investments and interests (balance sheet) Noun
(borsa) muhtelif kurlarla sınırlanmış
on a scale
aynı anda muhtelif emlak komisyoncularına verme
general listing
başka muhtelif gelirler
other income (balance sheet)
eserin muhtelif yerlerinde
passim Adverb
karşılığı muhtelif ülkelerde ödenebilecek senetler
multiple-currency bonds Noun
sermayesini muhtelif alanlara yatırmak
to diversify one's capital Verb
şirket sermayesini meydana getiren muhtelif hisseler
invested capital
ülkenin muhtelif yerlerini gezmek
to move about in the country Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Farklı, çeşitli, ... çeşit, türlü
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.