names

English Turkish Phrases

be known to the police under various names
polisçe türlü adlar altında tanınmak Verb
call of names
isimlerin okunması
call someone bad names
birisine küfretmek/kötü söz söylemek.
call someone hard names
birine ağzına geleni söylemek Verb
call someone names
birini aşağılamak Verb
call someone names
birine lakap takmak Verb
call someone names
biriyle dalga geçmek Verb
call someone names
birine küfretmek Verb
call someone names
birine isim takmak Verb
cancellation of a firm in the register of business names
bir firma adının ticaret sicilinden silinmesi
Committee for the Substitution of Foreign Names
Yabancı Adları Değiştirme Komisyonu Proper Name, History
confusion of names
isimleri karıştırma
confusion of names
adları karıştırma
custody held in joint names
müşterek isimler için emanet servisi
have a bad memory for names
isimleri aklında tutamamak Verb
index of names
isim listesi
Law on Family Names
Soyadı Kanunu Noun, Law
list of code names
kod adları listesi
list of names
isim listesi
record of names
isim listesi
reel off a list of names
birbiri ardından bir sürü ad saymak Verb
names of those present
mevcut kişilerin isimleri Noun
names of those present
mevcut kişilerin adları Noun
call off names from a list
listeden isim okumak Verb
check off names on a list
bir listeden ad okumak Verb
check off names on a list
bir listeden isim okumak Verb
inscribe the names of participants
katılanların adlarını kaydetmek Verb
prick off names on a list
bir listedeki adları işaretlemek.
take a vote by calling over the names of the members
üyelerin adlarını okuyarak oy kullanmak Verb
take a vote by calling the names of the members
üyelerin adlarını okuyarak oy kullanmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database