niyet

Turkish-English Translation

  1. Noun intention
  2. idea
  3. effect
  4. purpose
  5. end
  6. thought
  7. aim
  8. mind
  9. notion
  10. sake
  11. determination
  12. motive
  13. intent
  14. will
  15. Noun disposition
  16. readiness
  17. eye
  18. purport
  19. resolve
  20. pretension
  21. animus
  22. plan
  23. intendment
  24. mind-set
  25. position
  26. animo
  27. game
  28. big idea
  29. hent
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açık kötülük etme niyeti
express malice
adam öldürme niyeti
murderous intent
art niyetli
hypocritical Adjective
bir bağışta bulunma niyeti
intention to make a gift
bir borcu ibra etme niyeti
intention to release a debt
dürüst olmama niyeti
dishonest intent
eylemin niyet edilmemiş sonuçları
unintended consequences Noun
geri almak niyeti
animus recuperandi
geri vermek niyeti
animus restituendi
hibe niyeti
animus donandi
hırsızlık niyeti
larcenous intent
ikamet niyeti
animus manendi
intihar niyeti
suicidal intent Insurance
istifa etme niyeti
intention to resign
iyiniyet
good faith Noun, Law
kanun koyucunun niyeti
legislative intent
kanun vazıının niyeti
policy of the law
kontrol niyeti
animus dominandi
kötülük yapma niyeti
malicious intent
sahip olma niyeti
animus domini
satın alma niyeti
disposition to buy
satın alma niyeti
purchase intentions
sözünden caymak niyeti
animus revocandi
suç niyeti
criminal intent
tahkir ve küçük düşürme kasıt ve niyeti
malice in fact
tahrip veya iptal niyeti
animus cancellandi
tarafların niyeti
intention of the parties
tarafların niyeti
intent of the parties
vasiyetname eki vs'yi geçersiz kılma niyeti
animus revocandi
vasiyetname yapma niyeti
animus testandi
vermek niyeti
animus donandi
yeniden yayımlamak niyeti
animus republicandi
yerleşme niyeti
animus manendi
(hayat sigortası) azami iyi niyet
(Lat.) uberrima fides
açıklanan niyet
declared intention
azami iyi niyet
utmost good faith
design tasarlanmış niyet
formed
genel niyet
general intent
iyi niyet
good faith Noun, Law
iyi niyet
good will
iyi niyet
bona fides Noun, Law
iyi niyet
goodwill
kötü niyet
bad will
kötü niyet
ill- will
kötü niyet
malevolence
kötü niyet
bad intention
kötü niyet
wicked will
kötü niyet
bad faith Noun, Law
kötü niyet
mala fide
tekelci niyet
monopoly intent
zımni niyet
implied intention
niyet beyanı
declaration of interest
niyet beyanı
expression of intention
niyet bildirisi
declaration of intent
niyet bildirme
communication of intention
niyet edilmemiş
unintended
niyet etmek
to mean to Verb
niyet etmek
to intend Verb
niyet etmek
to design Verb
niyet etmek
to determine Verb
niyet etmek
to aim Verb
niyet etmek
to lay out Verb
niyet etmek
to meditate Verb
niyet etmek
to plan to do sth Verb
niyet etmek
to purpose Verb
niyet etmek
to think Verb
niyet etmek
to will Verb
niyet etmiş
intent
niyet gösteren delil
evidence of intention
niyet mektubu
letter of intent
niyet olmadan
constructive malice
biri için iyi niyet beslemek
to mean well by sb Verb
birşey yapmaya niyet etmek
to intend to do something Verb
birşey yapmaya niyet etmek
to intend doing something Verb
her şeyde bir kötü niyet aramak
to look for an evil intention in everything Verb
her şeyde kötü niyet aramak
to look for an evil intention in everything Verb
iyi niyet çerçevesinde yürütülen müzakereler
good faith negotiations Noun, Law
iyi niyet gösterisi
mark of good will
iyi niyet heyeti
goodwill mission
iyi niyet sözüyle
in pledge of good faith
iyi niyet yemini
calumnia jusjurandum
kötü niyet beslemek
to meditate mischief Verb
kötü niyet besleyen
malicious Adjective
kötü niyet gösterme
evidence of ill will
kötü niyet ya da ihmal olmasa bile
strict liability
kötü niyet zararı
malicious damage
suç işlemeye niyet etme
(Lat.) mens rea
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi yapmayı önceden kurma, zihinde ... koyma, yapmaya karar verme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.