overflow

English-Turkish Translation

  1. (nehir, su vb.) ak(ıt)mak, taş(ır)mak.
    Rivers often overflow in the spring. The milk is overflowing the cup.
  2. akın etmek, topluca göçmek, kütle halinde gitmek.
    The population overflowed into the adjoining territory.
  3. çok bol/bereketli/mebzul olmak.
    an overflowing harvest: bereketli harman.
  4. sel basmak.
  5. taşma, taşkın.
  6. akaç.
  7. sel, su baskını, taşan şey.
  8. bolluk, bereket, mebzuliyet.
  9. çok bol şey.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

cause something to overflow
taşırmak Verb
overflow basin
akaçlama havzası
overflow bucket
taşma alanı
overflow channel
taşma borusu
overflow check indicator
taşma denetimi göstericisi
overflow drain
taşma kanalı
overflow its bank
yatağından taşmak Verb
overflow meeting
paralel toplantı
overflow operation
taşma işlemi
overflow pipe
taşma borusu
overflow valve
taşma subapı
overflow with riches
çok zengin olmak Verb
(river) to overflow its banks
taşmak Verb
global overflow area
genel taşma alanı
English-Turkish phrases from Zargan's own database