overlap

  1. (kenarları) üstüste gelme(k)/getirme(k)/bin(dir)me(k).
    Shingles are laid to overlap each other.
  2. (başka bir şeyin) üstünü örtmek, üstüne/ötesine uzanmak.
  3. kısmen çakışmak /uymak, ortak kısımları olmak.
  4. (diğer bir şeyin üzerinden) aş(ır)mak.
  5. başka bir şeyin üstüne gelen parça/miktar.
    allow an overlap of 10 cm.
  6. üstüste gelen/çakışan yer.
sigortaların üst üste binişmesi
kavuşmak Verb