platform

  1. flat ile ayni anlama gelir. (a) (iki güverte arasındaki) küçük güverte, (b) alçak/düz mavna, salapurya.
  2. Noun yüksek düzlük, taraça, düz çatı, tahtaboş, platform, kürsü.
  3. Noun sahanlık, basamak.
  4. Noun peron.
    platform-ticket: peron (giriş) bileti.
  5. Noun vagon sahanlığı.
    platform car: açık yük vagonu.
  6. Noun, Military top temeli.
  7. Noun, Maritime Traffic (bkz: flat )2 (10).
  8. Noun set, seki.
  9. Noun (dinî/siyasî vb. kurumlarda) ilke, umde, prensip, programın temel dayanağı.
  10. Noun tasarı, plân.
  11. Noun açık oturum, herkese açık tartışma yeri/fırsatı.
    a good platform speaker: iyi bir siyasî hatip.
hizmet olarak platform Noun, Software
Kıta Sahanlığı Üzerinde Bulunan Sabit Platformların Güvenliğine Karşı Kanunsuz Eylemlerin Önlenmesi Protokolü Proper Name, Law
(yolcuların) çıkacağı peron
geliş peronu
montaj platformu
bagaj peronu
seçim kampanyası programı
ortak temel
beton platform
konferans sahnesi
bir reklam metninin ana teması
reklam metninin ana teması
gidiş peronu
kalkış peronu
(Londra) gidiş trenleri peronu
(US) şehir merkezine giden trenler platformu
seçim programı
hatbaşı peronu
tribün kurmak Verb
uçuş peronu
peronda teslim
mal yükleme peronu
(Br) yük peronu
İHOP Proper Name, Organizations
İnsan Hakları Ortak Platformu Proper Name, Organizations
atış platformu
perondan kalkmak Verb
kaldırma platformu Noun, Transport
(araba) yükleme sathı
yük platformu Noun, Transport
yükleme peronu
yük peronu
peronda ileri geri yürümek Verb
parti programı
parti programı maddesi Noun
yüksek tribün
satış platformu (satış kampanyasının temelini oluşturan ana satış koşullarının açıklanması
daha geniş milli bir programa dayanarak konuşmak Verb
gidiş peronu
(US) metro peronu
metro peronu
trafik polisinin üstüne çıktığı yüksek yer
peronda gidip gelmek Verb
aktarma peronu
aktarma peronu
transbordür
döner sahne
boşaltma peronu
yük boşaltma peronu
peronda ileri geri yürümek Verb
platform parmaklığı
(US) platformlu araba
(US) açık yük otomobili
esaslı konuşma
perona giriş kartı
peron bileti
açık yük vagonu
platformda konuşmacıya yer açmak Verb
4 no'lu perona gelmek Verb
otobüsün binilen sahanlığı
Platform Projeleri Müsteşar Yardımcılığı Noun, Organizations
  1. dais
  2. rostrum
  3. Noun, Military emplacement
price plateau
lifting platform Noun, Transport
Protocol for the Suppression of Unlawful Acts against the Safety of Fixed Platforms Located on the Continental Shelf  Proper Name, Law
assembly platform
jackup rig Noun
emplacement Noun, Military
load platform Noun, Transport
concrete platform
platform as a service (PaaS) Noun, Software
platform barrier
Deputy Undersecretariat of Platform Projects Noun, Organizations

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Ahşap, taş, metal vb