gözlemlerini belli noktalar üzerinde toplamak
Verb
düşüncelerini belli noktalara toplamak
Verb
düşüncelerini belli noktalara inhisar ettirmek
Verb
fikrini kabul ettirmek
Verb
konusunu iki noktaya inhisar ettirmek
Verb
baştanbaşa zırhlı, zırhlara bürünmüş.
her an çatışmaya hazır, kanlı bıçaklı, her an diş bileyen.
üç puan düşmüş olmak
Verb
(borsa) üç puan düşmüş olmak
Verb
(borsa) üç puan inmiş olmak
Verb
dört ana yön: K, D, G, B.
zihnini iki nokta üzerinde toplamak
Verb
trafiğin kesiştiği noktalar
Noun
kredi değeri
Noun, Education-Training
disiplin ceza puanı
Noun, Management
(Wilson'un) 14 madde(si): 8.1.1918'de ABD Başkanı Wilson'un yayınladığı 14 maddelik barış koşulu.
(borsa) üç puan kazanmak
Verb
altın çıkış noktaları
Noun
altın giriş noktaları
Noun
altın ihraç ve ithal noktaları (altın esasını kabul eden iki ülke arasındaki ticari işlemlerde yabancı
ülke üzerine düzenlenen ve o ülkede ödenecek po
altın ihraç ve ithal noktaları
Noun
ana müzakere konuları
Noun
titreşim halinde bulunan bir ip veya telin hareketsiz noktaları
Noun
tarım ürünlerinin alınıp satıldığı ana merkezler
Noun
yaklaşık altı puan kazanmak
Verb
puana göre değerlendirmek
Verb
davanın esası ile ilgili talepler davanın esasına ait hususlar
Noun
yazılmayan sözcük yerine konulan nokta(lar).
birçok noktaya değinmek
Verb
hususlar konusunda başarı sağlamak
Verb
karşılaştırılacak özellikler
Noun
(Br) davalının müdafaanamesi
onbinde bir
Noun, Economics
bir şeyi her açıdan ele almak
Verb
trafiğin kesiştiği noktalar
Noun
en önemli hususlara değinmek, en önemli yerlere gitmek.
iki görüş açısını bağdaştırmak
Verb
hukuki hususları açıklığa kavuşturmak
Verb
birinin hayatındaki kuşku uyandıracak gizli noktalar
Noun
ihtilaf konularının belirlenmesi
bir otobüs güzergâhındaki duraklar
Noun