kendine tamamıyla hâkim olmak
Verb
bir şeyin zilyedi olmak
Verb
bir şeye sahip olmak
Verb
.: elinde, üstünde, yedinde.
Stolen goods found in his possession .
evrakları kendi saklamak
Verb
yeniden ikametgâhına dönmek
Verb
zilyetlik yoluyla kazanım
Noun, Law
zilyetlik yoluyla kazanma
Noun, Law
eşya üzerinde fiili tasarruf
(kanunun öngördüğü süre sonunda mülkiyet hakkının belirmesine yol açar
emlak veya mal üzerinde kanuni olmayan zilyetlik veya tasarruf
uzun zaman devam eden intifa suretiyle bir hak kesp etmek
Verb
topa sahip olma
Noun, Sports
hemen taşınılabilecek şekilde kiraya verilmek
Verb
hemen taşınmak üzere kiraya vermek
Verb
hemen taşınmaya hazır olarak kiraya verilmek
Verb
mülkiyet sertifikası
Noun
bir kimsenin sahibi olduğu menkul mal
bir kişinin sahip olduğu mal-mülk ile ilgili hukuki terim
bir kimsenin fiilen zilyedi olduğu menkul eşya
zilyetlik hakkının ispata dayandığı halin aksine kanun gereği zilyetlik hakkı
doğrudan doğruya zilyetlik
şimdiki kullanma olanağını veren yararlanma hakkı
münhasır zilyedlik
Noun, Law
kanuna aykırı mal varlığı
vermek, teslim etmek, istimlâk ettirmek.
(a) elinde, tasarrufunda, elde etmiş, (b) malik, sahip, hâkim.
be in possession of: -e sahip/malik
olmak.
be in the possession os someone: (bir şey) birinin elinde/tasarrufunda olmak.
a person who is in possession of his faculties and a clear mind: aklî melekelerine tamamen hâkim/aklı başında/kafası işleyen bir kimse.
patent veya telif gibi maddi olmayan haklar üzerindeki tasarruf hakkı
çıplak (üzerinde iddia edilen bir hakkın bulunmadığı) zilyetlik
malikinin haberdar olduğu çıkarsanabilecek zilyetlik
(Br) haciz kararı almak
Verb
mülkü elinden çıkarmak
Verb
birinin mülkiyetine geçmek
Verb
barışla ele geçirmek
Verb
üzerinde veya yedinde bulundurma
her an geri talep edilebilecek mülk
malik sıfatıyla zilyetlik
birine malını iade etmek
Verb
mülkiyetini elde etmek
Verb
birine mülkünü iade etmek
Verb
(Br) kiracının tasarrufunda kalmak
Verb
zilyetliği terk etmek
Verb
bir mülkü geri vermek
Verb
boş teslim ev kiralamak
Verb
bir mülkiyetin sahibine iadesi
Noun
bir mülkiyeti sahibine iade etmek
Verb
iki ya da daha çok talibi olan bir arsanın durumu
(Br) tahliye davası açmak
Verb
zilyetliği terk etmek
Verb
tahliye kararını durdurmak
Verb
uzun zaman devam eden intifa suretiyle elde edilen mülkiyet hakkı
fiilen zilyetliğin deviri
derhal ya da saptanacak bir tarihte kullanılabilir şekilde boş tutulması
(ilan) satılık bir evin , derhal ya da saptanacak bir tarihte kullanılabili
hemen tasarruf hakkı vermek
Verb
hemen şimdi tasarruf edilebilecek bir hak
kişinin kişisel kullanımı altındaki eşya
satılık bir evin derhal kullanılabilir
kötü niyetli zilyetlik
Noun, Law
(veya
Brit.:
nine points)
of the law: Zilyetlik mülkiyet hakkının en büyük delilidir.
(Br) haciz konmuş malların emanet harcı
tehlikeli madde bulundurma
Noun, Law
büyük bir servet sahibi olmak
Verb
büyük bir servet sahibi olmak
Verb
bir şeye sahip olmak
Verb
...'in zilyetliğinde olmak
Verb, Law
...'in elinde olmak
Verb, Law
bir aileye sahip olmak
Verb
ileride yer alması olası iddia ve müdahaleleri bertaraf etmek için bir ayni hakkın tespiti amacıyla mahkemeye yapılan başvuru
birinin mülkiyet durumuna itiraz etmek
Verb
almak, zaptetmek, maletmek, mülkiyetine geçirmek.
The army took the possession of enemy's fort.
remain in possession of the field: muharebe meydanına hâkim olmak.
bir şeyi ele geçirmek
Verb
bir şeye sahip olmak
Verb
bir şeyi ele geçirmek
Verb
.: elinde, üstünde, yedinde.
Stolen goods found in his possession .
alanı birine terk etmek
Verb
'nın mülkiyetine geçmek
Verb
birine miras bırakmak
Verb
bir mülkiyet hakkını geri almak
Verb
bir şeyi yeniden ele geçirmek
Verb
bir şeyi yeniden ele geçirmek
Verb
almak, zaptetmek, maletmek, mülkiyetine geçirmek.
The army took the possession of enemy's fort.
remain in possession of the field: muharebe meydanına hâkim olmak.
kabzayi tasarrufa almak
Verb
bir şeyi ele geçirmek
Verb
birine bir mülkün mülkiyet ve zilyetlik hakkını devretmek
Verb