prickly

English-Turkish Translation

  1. Adjective dikenli.
    prickly bushes.
  2. Adjective çetrefil, dolaşık, çapraşık, muğlâk, karışık, güçlüklerle dolu (sorun).
  3. Adjective karıncalandıran, iğne gibi batan.
    prickly woollen underclothes. a prickly sensation.
  4. Adjective çabuk öfkelenen, titiz, huysuz (kimse).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

prickly ash
dikenli dişbudak
(Zanthoxylum americanum): dalları dikenli, yaprakları kokulu, sarı çiçekli bir
ağaç.
angelica tree ile ayni anlama gelir.
Noun
prickly heat
isilik. Noun
prickly lettuce
dikenli marul
(Lactuca serriola). ABD'de yetişir.
compass plant ile ayni anlama gelir. Noun
prickly pear
Hint inciri, frenk inciri, firavun inciri
(Opuntia ficus india).
cholla, nopal ile ayni anlama gelir. Noun
prickly pear
kaynana dili Noun, Botany
prickly poppy
dikenli gelincik
(Argemone mexicana): sapı ve yaprakları dikenli, sarı-beyaz çiçekli bir tür gelincik. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database