railway

English-Turkish Translation

  1. Noun (bkz: railroad ).
  2. Noun tramvay vb. rayı.
  3. Noun depo, fabrika vb.'de yükleme/boşaltma için kullanılan demiryolu şube hattı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Manufacture of railway locomotives and rolling stock (NACE code: C30.2)
Demir yolu lokomotifleri ve vagonlarının imalatı (NACE kodu: 30.2) Noun, Trades-Professions
Manufacture of railway locomotives and rolling stock (NACE code: C30.2.0)
Demir yolu lokomotifleri ve vagonlarının imalatı (NACE kodu: 30.20) Noun, Trades-Professions
produce one's railway ticket at the station upon request
istasyona (istendiğinde) tren biletini göstermek Verb
aerial railway
havai hat
aerial railway
havai demiryolu
aerial railway
ana hat
arterial railway
anahat
branch railway
tali hat
broad/narrow/standard gauge railway
geniş/dar/normal hatlı demiryolu.
cable railway
kablolu demiryolu: vagonları çelik halatla çekilen demiryolu.
central line of railway
ana demiryolu hattı
cliff railway
füniküler Noun, Construction
cog railway
dişli tren/demiryolu.
rack railway ile ayni anlama gelir. Noun
defunct railway
işlemeyen hat
district railway
yerel demiryolu
district railway
banliyö tren hattı
elevated railway
(US) yol üstünde uzayan bir köprü üzerinden geçen demiryolu
extend a railway
bir demiryolunu uzatmak Verb
extension of a railway
bir demiryolunun uzatılması
funicular railway

funicular ile ayni anlama gelir. füniküler, kablo ile işleyen tren.
A funicular railway is
a railway system in which the cars are moved by cables.
government railway
devlet demiryolu
government railway
(Br) devlet demiryolları Noun
gravity railroad gravity railway
yerçekimsel tren: yerçekimi kuvvetinden yararlanarak işleyen tren.
harbo u r railway
liman demiryolu
holdup on the underground railway
metroda soygun
inter city railway
iki şehir arası işleyen tren
interurban railway
şehirlerarası hat
junction railway
bağlantı treni
lay down a railway
demiryolu döşemek Verb
light railway
(Br) dar raylar
local railway
banliyö treni
metropolitan railway
Londra metrosu Noun
metropolitan railway
(Br) devlet demiryolu
mountain railway
dağ treni
no trespassing on railway
demiryolu hattından geçilmez
rack railway
dişli tren/demiryolu. Noun
regulations of the railway
demiryolu talimatnamesi
state railway
devlet demiryolu
street railway
tramvay
suburban railway
banliyö demiryolu
suburban railway
banliyö hattı
trunk railway
ana hat
trunk railway
ana demiryolu hattı
tube railway
(Br) yeraltı demiryolu
underground railway
yeraltı treni, metro.
railway (railroad ,) market
US demiryolu hisse senetleri piyasası
railway accident
tren kazası
railway administration
demiryolları idaresi
railway authorities
demiryolu yetkilileri Noun
railway bill of lading
tren konşimentosu Noun
railway bonds
demiryolu tahvilleri Noun
railway bridge
tren köprüsü
railway brotherhood
demiryolu işçileri sendikası Noun
railway car
tren vagonu
railway car
(Br) tren vagonu
railway car
vagon
railway carriage
(Br) demiryolu vagonu
railway clerk
tren memuru
railway company
demiryolu şirketi
railway compartment
tren kompartımanı
railway concern
demiryolu işletmesi
railway concession
demiryolu imtiyazı
railway connection
demiryolu bağlantısı
Railway Coordination Board
Demiryolu Koordinasyon Kurulu Noun, Organizations
railway crash
tren kazası
railway crossing
düz geçit
railway crossing
demiryolu üstgeçidi
railway debenture
(Br) demiryolu tahvilleri Noun
railway debenture
demiryolu tahvilleri Noun
railway depot
gar
railway diagram
demiryolu haritası Noun
railway disaster
tren kazası
railway employee
demiryolu memuru
railway engine
lokomotif
railway engineer
demiryolu teknisyeni
railway engineering
demiryolu mühendisliği
railway express
ekspres
railway express agency
demiryolları ekspres acentesi
railway fare
tren bilet ücreti
railway freight
tren yükü
railway gauge
ray açıklık masdarı
railway grade
rampa
railway guide
demiryolu rehberi
railway guide
demiryolları tarifesi
railway journey
tren yolculuğu
railway junction
demiryolu kavşağı
railway level crossing
demiryolu hemzemin geçidi
railway level crossing
düz geçit
railway line
(Br) tren hattı
railway line
tren hattı
railway line
demiryolu
railway mail service
tren posta servisi
railway man
demiryolu işçisi
railway map
demiryolu haritası Noun
railway novel
trende okunacak tür roman
railway official
demiryolu yöneticisi
railway parcels
tren kolileri Noun
railway passenger transport
demiryolu yolcu nakliyatı
railway passenger transport
(Br) demiryolu nakliyatı
railway passenger transportation
demiryolu yolcu taşımacılığı
railway passsenger transportation
demiryolu yolcu taşımacılığı
railway platform
peron
railway police
(Br) tren polisi
railway porter
demiryolu hamalı
railway post office
gar postanesi
railway rates
demiryolu ücret tarifesi
railway rating
tren ücret tarifesini saptama
railway regulation
demiryolu nizamnamesi
railway route
tren güzergâhı
railway securities
demiryolu menkul değerleri Noun
railway securities
demiryolu menkul kıymetleri Noun
railway service
(Br) tren seferleri Noun
railway shares
(Br) demiryolları hisse senetleri Noun
railway sickness
tren tutması
railway signal
tren işareti
railway signal
tren sosi
railway station
tren istasyonu
railway station
demiryolu istasyonu
railway station
istasyon
railway stocks
demiryolu hisse senetleri Noun
railway strike
demiryolu işçileri grevi
railway system
demiryolu ağı
railway terminal
demiryolu son istasyonu
railway ticket
tren bileti
railway toll
yük resmi
railway track
hat
railway traffic
tren trafiği
railway train
katar
railway transport
demiryolu ulaşımı Noun, Transport
railway transport
(Br) demiryolu yolcu nakliyatı
railway transport
tren taşıması
railway transport
demiryolu nakliyatı
railway traveller
(Br) tren yolcusu
railway union
demiryolu işçileri sendikası Noun
railway worker
demiryolcu
railway yard
(Br) demiryolu manevra istasyonu
assemble railway cars
vagon monte etmek Verb
assembling of railway cars
vagon montajı
at railway speed
tren hızıyla
be delivered free at railway station
tren istasyonunda teslim edilmek Verb
be delivered free railway station
tren istasyonunda teslim edilmek Verb
central railway station
(Br) ana tren garı
couple two railway coaches
iki vagonu birbirine bağlamak Verb
first class railway carriage
birinci sınıf vagon
grievous railway accident
feci tren kazası
hold a railway train
bir treni zapt etmek Verb
investigate the cause of a railway accident
bir tren kazasının nedenini araştırmak Verb
investigate the cause of a railway accident
bir tren kazasının nedeninıaraştırmak Verb
investigate the causes of a railway accident
bir tren kazasının nedenlerini araştırmak Verb
large railway station
gar
maintain a railway (railroad)
US bir demiryolu hattını trafiğe açık tutmak Verb
operate a railway line
bir demiryolu hattını işletmek Verb
operation of a railway (railroad ,)
US bir demiryolu hattının işletilmesi
packed for railway transport
demiryolu sevkıyatına uygun ambalajlı
passenger railway carriage
(Br) yolcu tren vagonu
raising of railway rates
(Br) tren ücretlerinin artırılması
submit a railway to traffic
bir demiryolu hattını trafiğe açmak Verb
unlimited railway ticket
istenildiği kadar kullanılabilecek tren bileti
Ankara Railway Station
Ankara Garı Proper Name, Place Names
Directorate General of Railway Regulation
Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. R, r
Turkish-English translations from Zargan's own database