reckless

English-Turkish Translation

  1. Adjective gözü kara
  2. Adjective pervasız
  3. Adjective
    reckless of: (son derece) dikkatsiz, kayıtsız, pervasız, (hiçbir şeyi) umursamayan, çekinmeyen,
    sonunu düşünmeyen, tedbirsiz, ihmalkâr.
    to be reckless of danger.
  4. Adjective dikkatsizce, pervasızca, uluorta, rastgele, sonunu düşünmeden, tehlikeye aldırış etmeden.
    reckless driving.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

recklessly
gözü karalıkla Adverb
recklessly
pervasızca Adverb
reckless conducts
sorumsuz davranışlar Noun
reckless disregard of rights of others
başkalarının haklarını umursamamak Verb
reckless driver
tehlikeli araba kullanan sürücü
reckless driving
tehlikeli araç kullanma Noun
reckless endangering of sb
birini tehlikeye düşürme
reckless extravagance with money
sefahat
reckless gambler
kıyakçı (argo)
reckless injury
taksirle yaralama Noun, Criminal Law
reckless spender
dikkatsizce para harcayan kimse
reckless spending
mirasyedilik
book someone for reckless driving
tehlikeli araba sürmekten birini tutuklamak Verb
wanton and reckless misconduct
kaba ve dünyayı umursamayan davranış
English-Turkish phrases from Zargan's own database