restrict

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb kıs(ıtla)mak, sınırla(ndır)mak, engellemek, menetmek, tahdit etmek, alıkoymak, gem vurmak, zaptetmek.

    to restrict the number of students: öğrenci sayısını sınırlandırmak.
    to restrict someone's power: bir kimsenin gücünü/yetkisini kısıtlamak.
    to restrict the consumption of alcohol: içki satışını kısıtlamak.
  2. Transitive Verb hasretmek, yalnız bir kimseye/şeye vermek/ayırmak/ tahsis etmek/bağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

restrict one's expenses
masraflarını kısmak Verb
restrict one's matter to two points
konusunu iki noktaya inhisar ettirmek Verb
restriction of freedom
hürriyeti kısıtlama Noun, Rights-Freedoms
restrict a credit
krediyi kısmak Verb
restrict a district
(US) bir semtteki inşaatı kısıtlamak Verb
restrict a road
bir yol için azami sürat tespit etmek Verb
restrict competition
rekabeti sınırlamak Verb
restrict cultivation
ekimi sınırlamak Verb
restrict expenses
masrafları kısmak Verb
restrict freedom of movement
hareket özgürlüğünü sınırlamak Verb
restrict oneself to sth
kendini bir şeye inhisar ettirmek Verb
restrict production
üretimi kısmak Verb
restrict sb's power
birinin yetkilerini kısmak Verb
restrict sb's powers within narrow limits
birinin yetkilerini büyük çapta kısıtlamak Verb
restrict the consumption of alcohol
içki tüketimini sınırlamak Verb
restrict the consumption of sth
bir şeyin tüketimini kısıtlamak Verb
restrict the freedom of movement
hareket özgürlüğünü sınırlamak Verb
restrict the right
hak kısıtlamak Verb
restrict the right to vote
oy verme hakkını kısıtlamak Verb
restrict the scope of an article
bir maddenin kapsamını sınırlamak Verb
restrict the scope of an article
bir maddenin kapsamınr daraltmak Verb
restrict to thirty miles an hour in built-up areas
meskûn bölgeler trafiğinin azami hızını otuz mil ile sınırlamak Verb
to restrict a district
bir semtteki inşaatı kısıtlamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database