revolving

  1. Adjective döner, dönen.
    revolving door: döner kapı.
    a theater with a revolving stage: döner sahneli
    tiyatro.
    revolving fund: döner sermaye.
belirli bir sınıra kadar yeniden kullanılabilir kredi
döner hesap
dönen varlıklar Noun
döner aktifler Noun
döner köprü
döner bütçe (sürekli olarak yeniden gözden geçirilen bütçe
otomatik olarak yenilenen kredi
rotatif akreditif
belirli bir sınır içinde kalmak şartıyla kendiliğinden yenilenen banka kredisi
döner kapı
(US) geri ödenebilir devlet sübvansiyonu
kullanıldıkça yenilenen para fonu
döner sermaye Noun, Public Administration
Döner Sermaye İşletmesi Yönetim Kurulu Noun, Organizations
döner sermaye kredisi
döner sermaye işletmesi Noun, Public Administration
döner sermayeli işletme Noun, Public Administration
Döner Sermaye İşletme Dairesi Noun, Organizations
Adalet Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Noun, Organizations
döner akreditif (kullanıldıkça belirli bir süre için aynı miktarda yenilenen akreditif
döner akreditif
rotatif akreditif Noun, Banking
devreden akreditif
dönerek yanıp sönen lamba
döner fener
vadesi dolduğunda kendiliğinden yenilenen kredi
dönen ödemeler Noun
yenilenebilir poliçe
delik açma pensesi
Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü Noun, Organizations
Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü Noun, Organizations
Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü Noun, Organizations
Döner Sermaye İşletme Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations
Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Noun, Organizations
Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü Noun, Organizations