reward

  1. Noun, Education-Training ödül
  2. Noun ödül
  3. Noun mükâfat
  4. Noun taltifat
  5. Noun ecir
  6. Noun karşılık, ücret, bahşiş.
    to get a fair reward for/from one's labor: yaptığı işe karşı makul bir ücret almak.
  7. Noun ödül, mükâfat.
    as a reward for: …'e mükâfat olarak.
    to offer a reward for a stolen object:
    çalınan mal için mükâfat vadetmek.
  8. Noun bedel, tazminat, ödenti.
  9. Transitive Verb ödüllendirmek, mükâfatlandırmak, ödül/mükâfat vermek.
  10. Transitive Verb karşılığını vermek, ücret/bahşiş vermek.
  11. Transitive Verb gönlünü almak, gönül okşamak, taltif/tatmin/memnun etmek.
fiillerinin hak ettiği adil karşılık
yeterli ödül
bir ödül vaat (ilan) etmek Verb
paralı emanet
hak edilen ücret
bulanın aldığı ödül
para karşılığı olarak
mükâfatlandırmak Verb
ödüllendirmek Verb
bir ödül hak etmek Verb
para ödülü
bir ödül teklif etmek Verb
para getirisi
para ödülü
ödül vaadi
ilan suretiyle ödül vaadi
makul karşılık
bol ödül
büyük ödül
ödül için anlaşmak Verb
ödül olarak almak Verb
kötü karşılık
bulanı ödüllendirmek Verb
bir ibaredeki sözcükleri değiştirmek Verb
ödüllü hesap (bankanın müşterilerine verdiği çekler için ücret almadığı çekli tasarruf hesabı
para ödülü Noun
karşılığını bol bol vermek Verb
birinin uygun bir şekilde gönlünü almak Verb
bir prim ile ödüllendirmek Verb
prim ile ödüllendirmek Verb
İyilik yap, denize at (balık bilmezse hâlik bilir). Sentence
için karşılık olarak
karteli ihbar edenleri ödüllendirme programı Noun, Competition Law
birine ödül vermek Verb
birinin tutuklanması için ödül vaat etmek Verb