runner

  1. beşik ayağı: beşik veya sallanan sandalyenin kavisli ayağı.
  2. Noun koşucu, koşan kimse.
  3. Noun ulak, haberci, (özellikle banka, borsa vb.).
  4. Noun simsar.
  5. Noun kızak.
  6. Noun kızak ayağı.
  7. Noun buz kayağının namlusu.
  8. Noun (üzerinde birşeyin kaydığı) makara.
  9. Noun (mobilya) (bkz: rocker ) (1).
  10. Noun makinist, makine yöneticisi/operatörü.
  11. Noun yol halısı.
  12. Noun uzun (ensiz) masa örtüsü.
  13. Noun, Botany (a) yerde kökler salarak tutunan bitki (çilek vb.), (b) bu bitkinin saldığı kök.
  14. Noun (döküm) erimiş madenin aktığı kanal, oluk.
  15. Noun kaçakçı.
  16. Noun kaçakçı gemisi.
  17. Noun, Zoology turnacık
    (Caranx crysos): Cape Code ile Brezilya kıyıları arasında avlanan bir balık türü.
  18. Noun sabit tek makaralı palanga.
banka habercisi
Bıçak Sırtı Proper Name, Cinema
abluka yaran
ablukayı yaran
(İngiliz) polis memuru.
vinç teli
önde koşan, baş koşucu. Noun, Sports
(herhangi bir yarışmada) birinci, başta gelen yarışmacı. Noun
silah kaçakçısı
silah satıcısı
(US) dünyanın her yerindeki piyasalarda yatırım yapan ve bu süreç içinde sıcak para yaratan bir kişi
için kullanılan konuşma dili terimi
çok revaçta olan bir mal olmamak Verb
kızıl fasulya
(Phaseolus coccineus). G. Amerikada yetişir, al çiçekler açar.
sırık fasulyesi.