saymak

Turkish-English Translation

  1. Verb to cherish
  2. have
  3. Verb to number
  4. Verb to reckon up
  5. Verb to tally
  6. Verb to upbear
  7. Verb to count
  8. Verb to list
  9. Verb to specify
  10. Verb to enumerate
  11. Verb to deem
  12. Verb to reckon
  13. Verb to calculate
  14. Verb to compute
  15. Verb to class among
  16. Verb to count among
  17. Verb to acknowledge
  18. Verb to consider
  19. Verb to name
  20. Verb to rate
  21. Verb to recognize
  22. Verb to regard
  23. Verb to respect
  24. Verb to value
  25. Verb to view
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(askerlik) numara saymak
to number off Verb
(askerlikte) soldan sağa saymak
to count off Verb
...'i yok saymak
to disregard ... Verb
adamdan saymak
to give due consideration to sb Verb
aynı saymak
to lump Verb
aynı saymak
to lump someone in with someone Verb
aynı saymak
to lump something in with something Verb
başkalarının duygularını hiçe saymak
to have little regard for the feelings of others Verb
bir anlaşmayı geçer saymak
to invalidate an agreement Verb
bir belgeyi geçersiz saymak
to defeat a document Verb
bir bir saymak
to count out Verb
bir bir saymak
to enumerate Verb
bir haberi gizli saymak
to regard a communication as confidential Verb
bir hakimin talimatlarını hiçe saymak
to set a judge at defiance Verb
bir işi kendi işi saymak
to make it one's business Verb
bir kanıtı geçersiz saymak
to strike out something Verb, Law
bir kez daha saymak
to count over Verb
bir olasılığı yok saymak
to rule out a possibility Verb
bir oyu geçersiz saymak
to cancel a vote Verb
bir seçimde oyları yanlış saymak
to miscount votes at an election Verb
bir seçimi geçersiz saymak
to invalidate an election Verb
bir seçimi geçersiz saymak
to declare an election void Verb
bir şeyi görev saymak
to esteem something a duty Verb
bir şeyi kendi görevi saymak
to deem it one's duty Verb
bir şeyi usulsüz saymak
to rule something out of order Verb
bir şeyi yapmaya kendini yetkili saymak
to consider oneself entitled to do sth Verb
bir şeyi yapmayı onur saymak
to consider in an hono u r to do sth Verb
bir şeyi yapmayı şeref meselesi saymak
to make it a point of hono u r to do sth Verb
bir soruyu gündem dışı saymak
to rule a question out of order Verb
bir yerde hazır bulunanları saymak
to count the noses Verb
birbiri ardından bir sürü ad saymak
to reel off a list of names Verb
birer birer saymak
to numerate Verb
birini (suçu kanıtlanamadığı için) suçsuz saymak
to give someone the benefit of the doubt Verb
birini birşey saymak
to regard someone as something Verb
birini dost saymak
to reckon someone one's friend Verb
birini en iyi dostları arasında saymak
to count someone among one's best friends Verb
birini namuslu saymak
to take someone for an honest man Verb
birini saymak
to look up to someone Verb
birini saymak
to give someone respect Verb
birini yok saymak
to ignore sb's existence Verb
birinin duygularını hiçe saymak
to trample on sb's feelings Verb
birinin huzurunda para saymak
to count money before sb Verb
birşeyi birşey saymak
to see something as something Verb
birşeyi birşey saymak
to regard something as something Verb
çanta da keklik saymak
to have it in the bag Verb
çantada keklik saymak
to have it in the bag Verb
çok ağır sözlerle sövüp saymak
to swear like a trooper Verb
çok kıymetli saymak
to set store by Verb
dava ya da iddiayı kanıtlanmış saymak
to beg the question Verb
depo mevcudunu saymak
to take stock Verb
dostları arasında saymak
to rate among one's friends Verb
geçersiz saymak
to invalidate Verb
geçersiz saymak
to declare null and void Verb
geçersiz saymak
to vitiate Verb
gerekçekleri bir bir saymak
to detail the facts Verb
geri saymak
to count back Verb
geriye doğru saymak
to count down Verb
günlük hâsılatı saymak
to cash up Verb
hakaret saymak
to take something as an insult Verb
hâsılatı saymak
to count the receipts Verb
hiç olmamış saymak
to nullify Verb
hiçe saymak
to disregard Verb
hiçe saymak
to set at nought Verb
hiçe saymak
to flout Verb
hiçe saymak
to snub Verb
hiçe saymak
to ignore completely Verb
işaretleyerek saymak
to tick off Verb
işi kendi işi saymak
to make it one's business Verb
kalemleri bir bir saymak
to enumerate items Verb
kanunu hiçe saymak
to set the law at defiance Verb
kanunu hiçe saymak
to set the law at naught Verb
kendini şanslı saymak
to account oneself lucky Verb
kendini şanslı saymak
to count oneself fortunate Verb
kendini yetkili saymak
to consider oneself competent Verb
konuyu kararlaştırılmış saymak
to call it a deal Verb
mal mevcudunu saymak
to take stock Verb
noksan bir mukaveleyi noksansız saymak
to adoption of contract Verb
noksan bir mukaveleyi tam saymak
to adoption of contract Verb
olayları saymak
to enumerate the facts Verb
onu bir görev saymak
to esteem it a duty Verb
oylaları yeniden saymak
to recount votes Verb
oyları saymak
to scrutinize votes Verb
oyları saymak
to tell the votes Verb
oyları saymak
to cast up the votes Verb
oyları saymak
to count the vote Verb
oyları saymak
to count the votes Verb
oyları yeniden saymak
to recount votes Verb
oyları yeniden saymak
to recount the votes Verb
öyle saymak
to account Verb
para saymak
to count down money Verb
parasını saymak
to tell one's money Verb
parasını saymak
(US) to tell one's money Verb
parayı birinin önünde saymak
to count money before sb Verb
pösteki saymak
to unending job Verb
pösteki saymak
to be engaged in a very boring Verb
sayı saymak
to reckon Verb
seçimi geçersiz saymak
to declare an election void Verb
şikâyetlerini bir bir saymak
to recite one's grievances Verb
soldan sağa saymak
(mil) to count off Verb
sövmek üp saymak
to swear a blue streak at Verb
sövüp saymak
to hurl invectives Verb
sövüp saymak
to outrage Verb
sövüp saymak
to let loose a hurricane of abuse Verb
sövüp saymak
to vituperate Verb
sözleşmeyi geçersiz saymak
to consider the contract void Verb
stoku eksik saymak
to keep down an inventory Verb
sükutu ikrar saymak
to read silence as consent Verb
tahmin edilen olumlu oyları saymak
to count the noses Verb
Tanrı ve dinsel konularla ilgili olarak sövüp saymak
to blaspheme Verb
tekrar saymak
to count again Verb
tık tık vurarak saymak
to tick off Verb
tutanağı okunmuş saymak
to take the minutes as read Verb
uçağı kayıp saymak
to write off an aircraft as lost Verb
uğursuz saymak
to forebode Verb
yanlış saymak
to count wrong Verb
yanlış saymak
to miscount Verb
yeniden saymak
to recount Verb
yeniden saymak
to retell Verb
yerinde saymak
to mark time Verb
yerinde saymak
to have come to a standstill Verb
zarureti erdem saymak
to make a virtue of necessity Verb
hiçe saymak ya da güçsüz kılmak
to marginalize Verb
yarından itibaren saymak arsak
reckoning from tomorrow
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aynı cinsten olan şeylerin, 1 sayısından ... sayısını bulmak, tâdat etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.