scintillate

  1. Verb kıvılcım saçmak, çakmak.
  2. Verb ışıldamak, parıldamak, (yıldız gibi) pırıldamak/kırpışmak.
    The stars scintillateed (their light) in the sky.
  3. Verb canlı bir şekilde konuşmak, ilginç şeyler söylemek.
    I enjoy reading his books: he always scintillates
    (with) good ideas. scintillating conversation.