accept

  1. Verb almak.
    to accept a gift: hediye almak.
  2. Verb kabul etmek.
    to accept a proposal/an invitation: bir teklifi/daveti kabul etmek.
  3. Verb razı olmak.
  4. Verb anlamak, bir manaya çekmek.
    How is this phrase accepted: Bu tümceden ne anlaşılır?
  5. Verb onaylamak, tasdik etmek.
  6. Verb doğru/geçerli saymak, varit addetmek.
    to accept a fact: bir olayı/vakıayı doğru saymak.
antlaşmanın kabul edilmesi Noun, International Law
davanın kabulü Noun, Law
icabet etmek Verb
kabul etmeme
kabul etmekten başka çaresi yoktu
kabul etmekten başka çare kalmıyor
itirazsız kabul etmek Verb
itiraz etmeden kabul etmek Verb
hemen kabul etmek Verb
kabul etmeme
kabul etmeyi ret
kabul etmeye ret
kabul etmemek Verb
kabul etmeyi reddetmek Verb
kondurmak Verb
bahis bahsi kabul etmek Verb
bahsi kabul etmek Verb
bir senedi kabul etmek Verb
senedi tahsil edilmek üzere kabul etmek Verb
bir poliçeyi kabul etmek Verb
rüşvet almak Verb
savunma yapmayı kabul etmek Verb
bir telefon çağrısını kabul etmek Verb
bir kürsü başkanlığını kabul etmek Verb
düello davetini kabul etmek Verb
düelloyu kabul etmek Verb
rekabeti kabul etmek Verb
bir çeki kabul etmek Verb
hakem kararını bağlayıcı kabul etmek Verb
önergeyi tartışmadan kabul etmek Verb
bir önergeyi müzakere etmeden kabul etmek Verb
bir önergeyi tartışmadan kabul etmek Verb
profesörlük görevini kabul etmek Verb
teklifi kabul etmek Verb
bir teklifi kabul etmek Verb
bir teklifi ittifakla kabul etmek Verb
teklifi ittifakla kabul etmek Verb
bir teklifi oybirliği yle kabul etmek Verb
bir teklifi kabul etmek Verb
bir riski göze almak Verb
bir ifadeyi gerçek kabul etmek Verb
bir ifadeyi kaydı ihtirazisiz kabul etmek Verb
bir sözleşmeye katılmak Verb
bir daveti kabul etmek Verb
bir teklifi kabul etmek Verb
rehin olarak kabul etmek Verb
bir poliçeyi kabul etmek Verb
suçu üstüne almak Verb
suçu üstlenmek Verb
suçu kabul etmek Verb
tazminat konusunda anlaşmak Verb
her büyüklükte bağış kabul etmek Verb
teslimi kabul etmek Verb
mal teslimatını kabul etmek Verb
malları teslim almak Verb
mevduat kabul etmek Verb
açık kabul etmek Verb
açık (doldurulmamış) bir poliçeyi kabul etmek Verb
açık bir poliçeyi kabul etmek Verb
ödeme olarak kabul etmek Verb
bir şeyin sorumluluğunu üstlenmek Verb
bir mevkie geçmeyi kabul etmek Verb
yani muhtevasını ödemeyi kabul etmek Verb
ibraz olunan poliçeyi imzalamak Verb
poliçe muhtevasını ödemeyi kabul etmek Verb
ödemeyi kabul etmek Verb
insanları olduğu gibi kabul etmek Verb
sorumluluğu almak Verb
sorumluluğu üstlenmek Verb
sorumluluğu kabul etmek Verb
bir şeyin sorumluluğunu üstlenmek Verb
birinin öne sürdüğü kanıtları kabul etmek Verb
mahkeme davetiye tebligatının teslim alındığını kabul etmek Verb
kanıtsamak Verb
birşeyi birşey olarak kabul etmek Verb
birşeyin birşey olduğunu kabul etmek Verb
birşeyin birşey olduğunu varsaymak Verb
birşeyi birşey olarak görmek Verb
birşeyin birşey olmasını kabul etmek Verb
birinden birşeyi almak Verb
birinden birşey kabul etmek Verb
birinin verdiği birşeyi almak Verb
birinin verdiği birşeyi kabul etmek Verb
bir şeyi şartsız kabul etmek Verb
malları kabul etmek Verb
kadere katlanmak Verb
ihale de en düşük fiyat vereni kabul etmek Verb
ihalede en düşük fiyat vereni kabul etmek Verb
üzerine almak Verb
ihaleyi kabul etmek Verb
şartları kabul etmek Verb
şartı kabul etmek Verb
kaydi ihtirazi ile kabul etmek Verb
şartlı olarak kabul etmek Verb
herhangi bir kaydı ihtirazi olmadan kabul etmek Verb
malları teslim alma görevi
benimsetmek Verb
kabul
kendini bir teklifi kabul etmek zorunda hissetmemek Verb
malları kabul etmek zorunluğu
bir teklifi kabul etmeye hazır olma
kabul etmeyi reddetmek Verb
öneriyi geri kabul etme
senet kırılır
birini bir teklifi kabul etmesi için dürtmek Verb