sealed

have one's mouth sealed (with grief

ağızı bıçak açmamak Verb

closed and sealed

kapanıp mühürlenmiş

hermetically sealed

hava ve su geçirmeyecek şekilde sımsıkı kapanmış

sealed agreement

mühürlü anlaşma

sealed agreement

resmi sözleşme

sealed bag

mühürlü torba

sealed bargain

belgeye bağlanmış bir ticari anlaşma

sealed bid

(US) kapalı zarf teklifi

sealed book

meçhul, muamma, anlaşılmaz nesne.
It is a sealed book to me: Bu, benim için bir muammadır/buna aklım ermez. Noun

sealed contract

resmi akit

sealed defendant

gizli sanık, kimliği gizlenen sanık Noun, Law

sealed envelope

mühürlü zarf

sealed foil pouch

mühürlü folyo poşet

sealed form

kapalı form

sealed instrument

resmi senet

sealed language

henüz çözülmemiş dil

sealed letter

mühürlü mektup

sealed orders

mühürlü emir: denize açıldıktan sonra açılmak üzere kaptana mühürlü zarf içinde verilen emir. Noun

sealed plaintiff

gizli davacı, kimliği gizlenen davacı Noun, Law

sealed proposal

kapalı zarf teklifi

sealed sample

mühürlü örnek

sealed tender

kapalı zarf usulüyle ihale

sealed tender

mühürlü teklif

sealed tender

kapalı zarf usulüyle artırma

sealed tender

kapalı zarf usulü teklif Noun, Law

sealed vehicle

kurşun mühürlü taşıt aracı

sealed vehicle

gümrük mühürlü taşıt aracı

sealed verdict

jüri üyelerinin kararlarını mühürlü zarf içinde vermeleri Noun

sealed will

gizli vasiyetname

sealed with a lead seal

kurşunlu

be sealed with a lead seal

kurşunlanmak Verb

by sealed tender

kapalı zarf usulü

sale by sealed bids

kapalı zarf usulüyle ihale

sale by sealed tender

kapalı zarf usulüyle satış

signed, sealed and delivered

imzalanmış

signed, sealed and delivered

mühürlenmiş ve teslim edilmiştir