sequence

  1. Noun, Algebra dizi
  2. Verb, Biology dizilim okumak (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  3. Noun ardışıklık, ardıllık, izleşme, birbirini izleme, sıralama, tevali, teakup.
    The sequence of the events
    on the night of the murder still isn't known.
  4. Noun sıra, düzen.
    in sequence: sıralı, düzenli, belirli sırada dizili.
    Please keep the numbered
    cards in sequence : don't mix them up.
  5. Noun seri, dizi, silsile.
    bad luck with a whole sequence of misfortunes.
  6. Noun sonuç, netice
  7. Noun, Music nakarat, çeşitli perdelerde tekrarlanan melodi.
  8. Noun İncilden önce okunan ilâhi.
  9. Noun, Cinema ayrım, bölüm, oluntu: olgunun tamamlanmış bir parçasını gösteren film bölümü.
durdurma dizisi Information Technology
abece sırası
alfabetik sıra
öteki birleştirme sırası Information Technology
yaklaşma sırası
eşartanlı dizi.
baz dizilimi (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
harmanlama sırası Information Technology
komut dizisi Information Technology
yakınsak dizi.
DNA dizilimi (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
kaçış tuşu dizisi Information Technology
Fibonacci sayıları: herbiri kendinden önceki iki sayının toplamından ibaret sayı dizisi. 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, … gibi.
canlı televizyon yayınının filme alınmış bir bölümü
eşçarpanlı dizi, geometrik dizi/seri: ardışık sayıların oranı daima sabit olan sayılar dizisi.
şifreleme/şifre çözme dizisi: şifrelemeye/şifre çözmeye yarayan harf/rakam dizisi. Noun
iniş sırası
anakol Noun, Astronomy
soneler, sone dizisi, bir şairin aynı konuyu işleyen sonelerinin tümü.
sıralama ardışımı Information Technology
kronoloji
birbiri ardından ara vermeden oy kullanmak Verb
protein dizilimi okumak (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Verb, Biology
dizi analizi Noun, Biochemistry
DNA dizilimi okumak (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Verb, Biology
sıra numarası Noun
sıra no. Noun
birbirini izleyen felaketler Noun
öncelik sırası
cümlede zaman uyumu
geliş sıralı erişim yolu Information Technology
olayların birbirini doğal izlemesi