sieve

English-Turkish Translation

  1. Noun, Food-Kitchen elek
  2. kalbur, elek, kevgir, süzgeç.
    He has a head like sieve: Hiçbir şey kafasında yer etmez.
  3. boşboğaz, geveze, sır saklayamayan kimse.
  4. elemek, süzmek, kalburdan/süzgeçten geçirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

coarsely meshed sieve
kalbur
drum sieve
elek Noun, Food-Kitchen
fine sieve
elek
have a memory like a sieve
aklında bir şey tutamamak Verb
have a memory like a sieve
elek gibi zihni olmak Verb
sieve cell
kalbur-göze, cidarında gözenekler (
sieve pores) bulunan bitki gözesi.
sieve tube
kalbur-boru, kalbur-göze dizisi.
hoop or rim of a sieve or tambourine
kasnak
English-Turkish phrases from Zargan's own database