six

  1. Noun altı, 6 sayısı/rakamı.
  2. Noun altılık grup.
  3. Noun (iskambilde) altılı, (tavlada) şeş.
    double six: düşeş.
    to throw sixes: düşeş atmak.
altılı
büyük altı (Avrupa'nın kitle pazarı için otomobil üreten şirketler : Fiat , Volkswagen , Renault , Peugeot
, Ford ve Opel ; General Motors
denize gömülme. Noun
kesinlikle reddetme, kat'î red.
They gave his ideas the deep six. Noun
altılar
beklenmedik/ânî bir hareketle (birisini) yenmek/şaşırtmak.
çok şaşırtmak Verb
altıya yedi var
altı aylık izin
imanın altı şartı Noun, Religion-Faith
altı katlı bina
altı kişi almak Verb
altı aylık izin
altı ayda bir borca faiz yüklemek Verb
altı bölüme ayrılmak Verb
altı aylık servis garantili bir televizyon satın almak Verb
altı aylık servis garantili televizyon satın almak Verb
altı haftalık yıllık izin hakkı doğurur
altı ay (hapis) yemek
altı ay önceden ihbarda bulunmak Verb
altı haftalık süre vermek Verb
elde yaklaşık bir buçuk aylık stoku kalmış olmak Verb
(taksi şoförü) o gün sadece altı müşterisi olmak Verb
Arabası altı kişi alır.
hastalığı onun işinden altı hafta alıkoydu
(araba) altı kişi almak Verb
altı ay deliğe tıkılmış
Ha bu, ha öteki; ikisi de aynı, farketmez; ha Ali kel, ha kel Ali.
altı ay için geçerli
altı yıllık kira sözleşmesi
yaklaşık altı puan kazanmak Verb
altı baskı yapmak Verb
hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek Verb
bir hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek Verb
altı sütun tutmak Verb
ara vermeden altı saat çalışmak Verb