birinin itibarına verilen zarar
gücendirmek yetmiyormuş gibi bir de hakaret etmek (Hem dövmek/incitmek, hem de hakaret etmek).
bedensel eza ve zarar ika etmek niyetiyle tecavüz
otomobil kazasında yaralanma
düşman ateşinden alınan yara
dava edilebilecek zarar ziyan
tazmin edilebilecek zarar ziyan
(US) iş esnasında veya iş sebebi ile yer alan yaralanma (yaralanan işçinin lehine tazminat hakkı doğurur
telafi edilebilecek zarar ziyan
bir kanun ihlalinin sonuçları
Noun
ağır yaralanma
Noun, Criminal Law
kasten yaralama
Noun, Law
onarılmaz iş kazası hasarı
telafi edilemeyecek zarar
Noun, Law
telafisi imkansız zarar
Noun, Law
dışardan belli olmayan yara
başkasına zarar veren kanunsuz hareket
iş kazasına bağlı işgücü kaybı
bir şey için özür dilemek
Verb
kasten yaralama
Noun, Law
iş kazası sonucu meydana gelen yara
taksirle yaralama
Noun, Criminal Law
uğranılan bir zararı tazmin ettirmek
Verb
haksız fiilin acısını çıkarmak
Verb
ferdi hakların ihlali için dava açmak
Verb
whiplash ile ayni anlama gelir. ense sarsılması: otomobil çarpışmasında olduğu gibi başın ileri-geri
hızla sarsılmasından ileri gelen boyun ârızası.
yaralanmakla sonuçlanan kazalar
Noun
kazanın neden olduğu yara
onarılması olanaksız hasar
onarılması olanaksız hasar
görev sırasında alınan yara
uzatma süresi
Noun, Sports
bir binaya yapılan zarar ziyan
malın uğradığı zarar ziyan
birinin itibarına verilen zarar
araba lastiğinin yara alması
ferdi kaza sigortası
Noun
bedeni hasarlara karşı sigorta
bedeni hasara karşı sigorta
birinin duygularını rencide etmek
Verb
iş başında kazadan dolayı emekliliğe ayrılma
bedeni zarara karşı sigorta poliçesi
dava edilebilir dolaylı hak ihlali
bir hasarı faiziyle ödemek
Verb
üçüncü şahıslara karşı bedeni zarar verme mali mesuliyeti