sorumlu

English Turkish Phrases

(see also “ SORUMLU
mesul
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun specialist
  2. responsible
  3. liable
  4. bound
  5. accountable
  6. faulty
  7. amenable
  8. answerable
  9. countable
  10. blameful
  11. to blame
  12. liable for
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

dolaylı sorumluluk
indirect responsibility Noun, Law
doğrudan doğruya sorumlu
liable at once
her ikisi de sorumlu
it takes two to tango
ilk sorumlu
primarily liable
kanunen sorumlu
legally liable
kanunen sorumlu
legally responsible
kanunen sorumlu
liable by law
mali bakımdan sorumlu
financially responsible
mali yönden sorumlu
accountable
müşterek ve müteselsil sorumlu
joint and severally responsible
müşterek ve müteselsil sorumlu
jointly and severally responsible
müteselsil sorumlu
severally liable
şahsen sorumlu
personally liable
senet tahtında sorumlu
liable under a deed
sınır bakımından sorumlu
limited in time
sınırlı bir şekilde sorumlu
responsible to a limited extent
sınırlı sorumlu
limited
sözleşme çerçevesi içinde sorumlu
liable under a contract
tamamıyla sorumlu
wholly liable
tek sorumlu
solely responsible
tek sorumlu
sole responsibility
zarardan sorumlu
liable for compensation
zarardan sorumlu
liable to make good a loss
sorumlu a b
responsible partner
sorumlu bir şekilde
responsibly Adverb
sorumlu çevrelerde
in responsible quarters
sorumlu değil
not responsible
sorumlu durumda bir kişiye istenmeyen öğütler veren kişi
back-seat driver
sorumlu hükümet
responsible government
sorumlu kılmak
to charge Verb
sorumlu kılmak
to render someone liable Verb
sorumlu kişi
person in charge
sorumlu kişi
in charge
sorumlu kişi
custodian
sorumlu kişiler
the responsible people
sorumlu müdür
manager-in-charge Noun, Management
sorumlu müdür
responsible manager Noun, Media-Publishing
sorumlu muhasebeci
in charge accountant
sorumlu olmak
to be liable Verb
sorumlu olmak
to be responsible Verb
sorumlu olmak
to lead Verb
sorumlu olmamak
to not to be responsible Verb
sorumlu olmayan bir kimsenin görüşü
sideline
sorumlu olmayan ikinci derecede ortak
subordinate partner
sorumlu ortak
responsible partner
sorumlu sıfatıyla KDV
reverse-charge VAT Noun, Accounting
sorumlu taraf
liable party
sorumlu tutmak
to charge Verb
sorumlu tutmak
to blame Verb
sorumlu tutulabilir
blameworthiness
sorumlu tutulan şahıs
accountable person
sorumlu yazı işleri müdürü
legally responsible editor Noun, Media-Publishing
sorumlu yönetici
responsible head
(bir kiracıyı) maddi hasar yüzünden sorumlu tutma
impeachment of waste
(kiraladığı şeyi terk eden kiracının ika etmiş olabileceği) her türlü hasardan sorumlu olmak
to be responsible for all dilapidations Verb
...'den nihai olarak sorumlu olmak
to be ultimately responsible for ... Verb
...'den sorumlu olmak
to be in charge of ... Verb
...'den sorumlu olmak
to be responsible for ... Verb
...'den sorumlu tutulmak
to be answerable for Verb
...'den sorumlu tutulmak
to be answerable for ... Verb
...'den sorumlu tutulmak
to be held liable for ... Verb
...'den tek başına sorumlu olmak
to be solely responsible for ... Verb
...i ...den sorumlu tutmak
to hold ... responsible for ... Verb
anapara borcundan sorumlu olmak
to be liable for the debt of the principal Verb
ancak mal varlığından sorumlu tutulmak
to be liable to the extent of one's property Verb
asli sorumlu olmak
to be originally liable Verb
Avustralya ve Güney Afrika'da özel sınırlı sorumlu şirket
proprietary company
bakımdan sorumlu olmak
to be responsible for maintenance Verb
bakmakla sorumlu olunan akraba
dependent relative
balık tutmak balık üreticilerinden sorumlu devlet görevlisi
fishing fish comissioner
balık üreticilerinden sorumlu devlet görevlisi
fish commissioner
baskı tipine karar vermek gibi işlerden sorumlu yönetici
art director
bir başkasının işlediği haksız fiilden sorumlu olmak
to vicarious liability Verb
bir bölgeden sorumlu olmak
to work an area Verb
bir borcun ödenmesinden sorumlu olmak
to be responsible for (the) payment of a debt Verb
bir borcun ödenmesinden sorumlu olmak
to be responsible for the payment of a debt Verb
bir deponun yönetiminden sorumlu kişi
wharfinger
bir gazetede tüm genel metinlerden sorumlu olan bölüm
universal desk
bir haksız fiilden sorumlu olmak
to attract liability in tort Verb
bir kayyumu bir hesaptan sorumlu yapmak
to hold a trustee to an account Verb
bir kimseyi bir şeyden sorumlu tutmak
to hold (to make) someone accountable for sth Verb
bir kusurdan sorumlu olmak
to be liable for a defect Verb
bir mevkiden sorumlu olmak
to be in charge of an office Verb
bir örgütün mali işlerinden sorumlu kişi
treasurer
bir ortaklıkta sınırlı sorumlu olmak
to carry limited liability in a partnership Verb
bir şeyden sorumlu olmak
to run a show Verb
bir şirketin günlük işlerini yürütmekle sorumlu yönetici
chief operating officer
bir şirkette bir malın pazarlanmasından sorumlu olan kişi
product manager
bir zarardan sorumlu olmak
to be responsible for a loss Verb
bireysel olarak sorumlu olmak
to be individually liable Verb
birinden sorumlu olmak
to answer for sb Verb
birinden sorumlu olmak
to be liable from sb Verb
birine karşı bir şeyden sorumlu olmak
to be accountable to someone for sth Verb
birine karşı sorumlu olmak
to be responsible to sb Verb
birini bir hasardan sorumlu tutmamak
to hold someone harmless from a loss Verb
birini bir şeyden sorumlu tutmak
to make someone liable for sth Verb
birini hasardan sorumlu tutmak
to hold someone responsible for the damage Verb
birini sorumlu tutmak
to hold someone liable Verb
birini sorumlu tutmak
to hold someone accountable Verb
birini sorumlu tutmak
to hold someone responsible Verb
birinin fiilerinden sorumlu olmak
to be responsible for sb's actions Verb
birinin fiillerinden sorumlu olmak
to be responsible for sb's actions Verb
birşeyden sorumlu olmak
to look after something Verb
bölgede turizmi teşvikten sorumlu belediye ya da devlet örgütü
convention and visitors bureau
Br ev idaresinden sorumlu kişiye ödenen vergiden muaf meblağ
housekeeper allowance (relief ,)
davalının davacıya değil başka birine karşı sorumlu olduğu
demurrer to substance
'den sorumlu olma
in charge of
denetlenmesinden ve koordine edilmesinden sorumlu olan grup
account management group
doğrudan sorumlu olmak
to be primarily responsible Verb
ekonomiden sorumlu devlet bakanı
minister of state for economic affairs
emlâktan sorumlu kayyum
curator bonis
fiillerinden sorumlu değil
he is not accountable for his actions
görevdeki sorumlu kişi
honcho
haksız fiil yüzünden sorumlu olmak
to be liable in tort Verb
hasardan sorumlu olmak
to be answerable for damages Verb
hasardan sorumlu olmak
to be liable for the damage Verb
hazinenin ülke gelirlerinden sorumlu bölümü
(Br) exchequer
hazinenin ülke gelirlerinden sorumlu bölümü
exchequer
ihmalin sonuçlarından kanun karşısında sorumlu olmak
to be liable in law for the result of one's own negligence Verb
ihmalinin sonuçlarından kanun karşısında sorumlu olmak
to be liable in law for the results of one's own negligence Verb
ilk sorumlu taraflar
parties primarily liable Noun
kamu borçlarından sorumlu sayman
public debt accountant
kanunen sorumlu olmak
to be amenable to law Verb
karısının borçlarından sorumlu olmak
to be liable for one's wife's debts Verb
kasadan sorumlu olmak
to be in charge of the cash Verb
katkısı oranında sorumlu olmak
to be liable up to one's contribution Verb
kendini sorumlu kılmak
to make oneself responsible Verb
kendini sorumlu tutmak
to hold oneself responsible Verb
kesin ve salt sorumlu olmak
to be strictly and absolutely liable Verb
kimseye karşı sorumlu değilim
I am answerable to no one
kusurlardan sorumlu olmak
to be liable for defects Verb
limitet sorumlu şirket
(Br) limited company
maddi hasar yüzünden (bir kiracıyı) sorumlu tutmak
to impeachable for waste Verb
masraflardan sorumlu olmak
to be responsible for the expenditure Verb
masraflardan sorumlu olmak
to be responsible for expenditure Verb
memurların ihmallerinden dolayı sorumlu olmak
to be liable for the acts of negligence by employees Verb
müştereken ve münferiden sorumlu olan taraflar
parties jointly and severally liable Noun
müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak
to jointly and severally bound Verb
ortaklaşa sorumlu kılmak
to render jointly liable Verb
paradan , harcamalardan sorumlu kişi
purse bearer
reklam ajansında görsel fikirler yaratmaktan sorumlu çizimci
visualizer
şahsen sorumlu a b
general partner
şahsen sorumlu olmak
to be personally answerable Verb
şahsen sorumlu olmayan a b
(Br) subordinate partner
şahsen sorumlu olmayan ortak
subordinate partner
şahsen sorumlu ortak
general partner
şahsen sorumlu ortak
unlimited partner
sınıflandırılmasından ve tescilinden sorumlu kuruluş
american bureau of shipping
sınırlı sorumlu a b
limited partner
sınırlı sorumlu anonim şirket
joint company with limited liability
sınırlı sorumlu ortak
limited partner
sınırlı sorumlu şirket
private limited company
sınırlı sorumlu şirket
(Br) liability company
sınırlı sorumlu şirket
limited (liability) company
sınırlı sorumlu şirket
close corporation
sınırlı sorumlu şirket
limited liability company
sınırlı sorumlu şirketler
limited liability companies Noun
sınırsız sorumlu olmak
to be liable without limitation Verb
sınırsız sorumlu ortak
general partner
sınırsız sorumlu ortak
associated partner
sınırsız sorumlu ortak
unlimited partner
sınırsız sorumlu ortaklık
unlimited partnership
sınırsız sorumlu ortaklık
ordinary partnership
sınırsız sorumlu ortaklık
general partnership
sınırsız sorumlu şirket
unlimited company
sınırsız sorumlu tv
(Br) unlimited company
şirketin tüm muhasebe işlerinden sorumlu olan
chief accountant
sonuçlarından sorumlu olmak
to answer for the consequences Verb
taahhüt ettiği sermaye kadar sorumlu olmak
to commanditaire Verb
tilki avında tazılardan sorumlu olan kişi
huntsman
üretimden sorumlu baş mühendis
chief engineer in charge of production
vb'nin yönetiminden sorumlu olan kadın
suzeraine
vergi yasalarının yürütülmesinden sorumlu kamu kuruluşu
tax authority
yaptığı harcamalardan sorumlu tutulmak
to be liable for one's expenses Verb
yaptığı harcamalardan sorumlu tutulmak
to be liable for one's expenditures Verb
yayılmasından sorumlu olmak
to give currency to Verb
yeni bir binada işlerden sorumlu olan kişi
clerk of works
yeni müşteriler bulmaktan sorumlu reklam ajansı görevlisi
new business man
yolcuların güvenliğinden sorumlu olmak
to be responsible for the passengers'safety Verb
yük sigortası işlerinden sorumlu Lloyd's simsarlar grubu
cargo syndicate
zarar ziyandan sorumlu olmak
to be liable for damages Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Üstüne aldığı işten dolayı hesap verme ... taşıyan, mesûliyet sâhibi, mesul3
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.