tactics

  1. Military tabiye
  2. Noun taktik, tabiye, muharebe usulü, muharebede askeri sevk ve idare sanat ve mahareti.
    Atatürk's brilliant
    tactics brought a great victory to the nation.
  3. Noun manevra.
  4. Noun başarıya ulaştıran akıllı davranış, kurnazca eylem/yaklaşım, siyaset.
    They use delaying tactics:
    Geciktirme siyaseti güdüyorlar.
    Different circumstances involve adopting different tactics: Duruma göre davranmak gerekir.
(US) Çin su işkencesi taktiği
serbest piyasadan o şirketin hisse senetlerini tedricen satın alma taktiği
hisse çoğunluğunu sağlamak ve böylelikle bir şirketi devralmak amacıyla
oyalama taktiği
şaşırtma taktikleri Noun
engelleme manevraları Noun
pazarlama taktikleri Noun
müzakere taktiği
toplam piyasa hissesini artırmak çabasıyla kısa dönemli fiyat uygulamaları yapılması
fiyatlandırma taktikleri Noun
borsa dalavereleri Noun
grev biçimi önlemler Noun
baskın taktiği
baskın taktiği