take one's breath away

  1. (hayretten/heyecandan) donakalmak, nefesi kesilmek, dili tutulmak, heyecan/hayret uyandırmak, (insanın)
    nefesini kesmek.
    The sheer beauty of the sea took away my breath: Sırf denizin güzelliği karşısında heyecandan donakaldım.