teşkil eden

delil teşkil eden

evidentiary

hakaret teşkil eden

libellous

hayati tehlike teşkil eden

life-threatening Adjective, Medicine

karine teşkil eden

colourable

suç teşkil eden

nefarious Adjective

suç teşkil eden

criminal Adjective, Law

(ırza geçmeye teşebbüs teşkil eden fiil

carnal abuse

ayni irtifak teşkil eden mürur hakkı

way appurtenant

bir mahkemeyi teşkil eden hakimler heyeti

bank

çit teşkil eden ağaçlarla çalılar

hedgegrow

delil teşkil eden gerçekler

evidentiary facts Noun

emsal teşkil eden dava

leading case

geminin seferine tehlike teşkil eden durumlar

dangers to shipping Noun

geminin seferine tehlike teşkil eden durumlar

danger to shipping

hakaret teşkil eden beyanat

libellous statement

hayata karşı tehlike teşkil eden silah

dangerous weapon

işkence veya barbarlık teşkil eden ceza

cruel and unusual punishment

işkence veya barbarlık teşkil eden mutat olmayan ceza

cruel and unusual punishment

kabahatin esasını teşkil eden şey

gravamen

kendi başına suç teşkil eden fiil

substantive felony

konusu suç teşkil eden fiil

act that constitutes a crime Noun, Law

manevi tazminat sebebi teşkil eden elem ve üzüntü

mental anguish

muvazene teşkil eden ülkeler

the balancing powers Noun

şahsi irtifak teşkil eden mürur hakkı

way in gross

şirketin sermayesini teşkil eden hisse senetleri

corporate stock Noun

suç teşkil eden adam öldürme

culpable homicide

suç teşkil eden fiil

act that constitutes a crime Noun, Law

suç teşkil eden fiiller

public wrongs Noun

tasarruf nisabını teşkil eden kısım

dead man's part

Konusu Suç Teşkil Eden Dernek Faaliyetlerine İlişkin Genelge

Circular on Association Activities that Constitute a Crime Proper Name, Law