testimony

  1. Noun, Law yeminli tanık ifadesi
  2. Noun şahitlik
  3. Noun kanıt, delil, ispat.
  4. Noun açıklama, açık beyanat/bildiri.
tanıklık ettiği şeyi onaylamak Verb
tanığın ifadesine göre
tanıklık etmek Verb
delillerin tespiti talebi
birini tanıklık etmeye çağırmak Verb
çelişen tanık ifadeleri Noun
bilirkişi tanıklığı
sahte tanıklık
sahte tanıklıkta bulunmak Verb
bir tanığın önemi
birinin tanıklık ifadesine sahip olmak Verb
bir tanıklığı reddetmek Verb
bir tanıklığın reddi
dolaylı tanıklık
menfi şart
olumsuz kanıt
yaşlının hastalık veya memleket dışına gitme gibi nedenlerle ilerdeki duruşmaya gelememesi ihtimali olan
tanığın ifadesinin önceden yazılı olarak tesp
delillerin tespiti
(ifade alınarak yapılan) delil tespiti Noun, Law
doğrudan tanık ifadesi Noun
tanık göstermek Verb
tanıklık ifadesini geri almak Verb
tanıkla kanıtlamak Verb
bir tanıklığın özü
tanık ifadesi alma
yeminsiz tanıklık
tanıklığın geçerliliği
tanıklığın geçerliği
tanık ifadesini geri almak Verb
baskı altında alınan ifade Noun, Rights-Freedoms
yemin tahtında tanıklık
yemin altında tanıklık
'ye tanık olarak
kelime-i şahadet
bir ifadeyi kanıtlayacak tanık sağlamak Verb
bir ifadeyi teyit edecek tanık göstermek Verb
şahadet getirmek Verb
bir tanığın ifadesini almak Verb