trap

  1. tuzak, kapan, kapanca.
    set a trap for: tuzak kurmak.
  2. hile, desise, düzen, dolap.
  3. koku veya gazın çıkmaması için borudaki U şeklinde kıvrım.
  4. iki tekerlekli tek atlı hafif araba.
  5. havada vurulmak için kuşu/hedefi havaya fırlatma düzeni.
  6. trap door ile ayni anlama gelir. kapak, kapak şeklinde tavan vb. kapısı.
  7. Sports topu yakalama.
  8. ağız.
    Keep your trap shut: Ağzını kapa!
  9. traprock ile ayni anlama gelir. siyah volkanik kaya, bazalt sütunu.
  10. haşa, atın giyimi/süslü takımı.
  11. tuzağa/kapana düşürmek/kıstırmak, tuzakla yakalamak.
    to trap foxes.
  12. hile ile elde etmek.
  13. tuzak kurmak/hazırlamak, engel olmak.
  14. boruya U şeklinde parça takmak.
  15. yere düşen topu zıplarken yakalamak.
  16. atları süslemek, süslü takım vurmak.
ağzını tutmak Verb
hızı tespit eden radar
kısılmak Verb
kapana düşmek Verb
tuzak bomba: ustaca gizlenmiş bomba. Noun
gizli tuzak, dış görünüşü şüphe uyandırmayan ve hedefini gafil avlayan tuzak. Noun
görünürde güvenli
ancak yıkılmaya hazır eski bir yapı gibi her an çökebilecek bir bina
ölüm tuzağı
boşaltmak sifonu
bir tuzağa düşmek Verb
tuzağa düşmek Verb
kapana düşmek Verb
dalyan
tuzak kurmak Verb
ışıklı tuzak: böcekleri cezbedip öldüren ışıklı cihaz. Noun
ışık geçirmez perde: ışığı geçirmeden bir kimsenin karanlık odaya girmesine elverişli düzen. Noun
likidite tuzağı
likidite tuzağı (bir ekonomide faiz oranlarının çok düşmüş olmasından ötürü yatırımcıların tahvil alımından kaçınmaları Noun
hayvanı canlı olarak yakalayan tuzak. Noun
ıstakoz tuzağı, ıstakoz avlamaya mahsus kafes biçimli tuzak.
orta gelir tuzağı Noun, Economics
partikül tutucu filtre Noun, Transport
polis tuzağı
yoksulluk çıkmazı
ya da ödediği verginin yaklaşık olarak gelirindeki artışa eşit olması durumu
düşük gelirli bir ailenin gelirindeki bir artış sonucu devlet yardımını kaybetmesi
radar tuzağı
virane
fare kapanı
köhne bina
kumlu tuzak. Noun
tuzak kurmak Verb
hızlı sürenlere polis tuzağı.
tank tuzağı
çürük tahtaya basmak Verb
turistlerle dolu olmasına karşın
hizmeti kötü yer
fiyatları yüksek
turist tuzağı
tuzağa düşmek Verb
tuzağa düşmek Verb
pis su sifonu
su engeli. Noun
dalga durdurucu: İstenmeyen frekanstaki işaretleri zayıflatması için antene bağlanan seçici devre. Noun
trap ile ayni anlama gelir. kapak, kapak şeklinde tavan vb. kapısı.
tuzaklı düzenek Noun, Military
dalyan Noun, Maritime Traffic
birine tuzak kurmak Verb