underlying

English-Turkish Translation

  1. alttaki, altta/altında bulunan.
    the underlying soil.
  2. temel, esas, bellibaşlı.
  3. zımnî, (anlamı) gizli/kapalı, ancak dikkatli inceleme/tahlil sonunda anlaşılabilen.
    The underlying truth of the situation.
  4. Public Finance öncelikli, önceliği olan.
    underlying mortgage.
  5. (bkz: underlie )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

underlying bonds
tercihli ipotekle teminat altına alınmış tahviller Noun
underlying bonds
(US) tercihli tahviller Noun
underlying cause
esas sebep
underlying cause
hikmet Noun, Religion-Faith
underlying cause of great social upheavals
büyük sosyal çalkantıların ardındaki neden
underlying company
underlier ile ayni anlama gelir. tâbi şirket.
underlying insurance
hasar fazlası reassüransından ayrılan asli sigorta
underlying insurance
hasar fazlası reasüransından ayrılan asli sigorta
underlying insurance
hasar fazlası reasüransında teminat dilimi altındaki sigorta
underlying insurance
hasar fazlası reasüransından teminat dilimi altındaki sigorta
underlying mortgage
önceden mevcut ipotek
underlying mortgage
daha büyük meblağlı ikinci ipotekten önceliği olan küçük meblağlı ilk ipotek
underlying premium
baz prim
underlying security
ayni teminat
underlying security
opsiyon sözleşmesi konusu olan bir menkul kıymet
deposit as underlying security
(US) garanti olarak bırakmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database